Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan COVID-19, Türkiye’de ilk olarak 11 Mart 2020’de tespit edildi.
İlk vakanın görülmesinin ardından geçen bir yılı aşkın sürede hem dünyada hem Türkiye’de salgınla mücadele kapsamında birçok tedbir hayata geçirildi.
Bu tedbirlerin yanında, salgınının yıkıcı etkilerini ortadan kaldırılabilmek için Türkiye, en etkin yollardan biri olan yerli aşının üretilmesi için çalışmalarına hızla başladı.
Bu kapsamda, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle 18 yerli aşı çalışması hayata geçirildi.
Yan etki görülmedi
Bunlardan en hızlı ilerleyeni, Erciyes Üniversitesince geliştirilen ve 5 Kasım 2020’de Faz-1 çalışmalarına başlanan inaktif COVID-19 aşısı oldu. Faz-2 çalışmaları kapsamında ilk dozu 10 Şubat’ta uygulanmaya başlanan aşının gönüllülerde herhangi bir yan etkisi görülmedi.
Faz-1 aşamasında 44, Faz-2’de ise 250 gönüllüye uygulanan aşının, Faz-3 çalışmasına ise bugün başlandı.
Aşının üçüncü fazının ilk doz uygulama programı için Ankara Şehir Hastanesi’nde etkinlik düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programa çevrim içi katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada yerli COVID-19 aşısıyla Türkiye’de yeni bir dönemin kapılarının aralandığını belirterek aşının adının “TURKOVAC” olduğunu açıkladı. Aşının Faz-3 aşamasının tamamlanmasıyla Türkiye’nin yaygın aşılama programında eli daha güçlü hale gelecek.
Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının desteklediği yerli aşının Türkiye Koordinatörlüğünü Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal yürütüyor.
Aşıyı, Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’nin başında olduğu Erciyes Üniversitesi bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi ile İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli ekip geliştiriyor.
TRT