Virüsle mücadelede en etkili silah aşılama. Aşı olmayanlar hem kendi hem sevdiklerinin hayatını riske atıyor.
Aşılama çalışmaları virüsten ölümleri ve ağır hastalanmayı önledi. Uzmanlar, aşı uygulamasının virüsten korunmanın tek çıkış yolu olduğu konusunda hemfikir.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzamanı Prof. Dr. İsmail Balık, aşılamanın virüsle mücadeledeki önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu:
“Aşı olmak bir kere ağır enfeksiyon geçirmeyi yoğun bakıma gitmeyi ve ölümü engelliyor. En önemlisi de aşı olmakla salgını sona erdirmek arasında direkt bağlantı kuruldu. Aşı oranımız yüzde 60-70’i bulursa aşı ile toplum bağışıklığına ulaşırsak salgın belasından kurtulacağız.”
“Aşı olmamak sevdiklerimizin ölümüne neden olabilir”
Salgının tehdit olmaktan çıkması için toplumsal bağışıklık gerekiyor. Aşı olmayanlar için ise risk devam ediyor.
Prof. Dr. İsmail Balık, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam ediyor:
“Aşı olmayan kişiler enfeksiyonu almaya, ağır enfeksiyon geçirmeye, yoğun bakıma gitmeye ve ölüm riskine açık olmaya devam edecek. Kendilerinde ağır enfeksiyon görülmese bile virüsü aldıkları zaman aşılanmayan başka bir sevdiğine enfeksiyonu bulaştırıp, onun ağır geçirmesine veya ölümüne sebebiyet verecek.”
“Aşı olanlara pozitif ayrımcılık yapılabilir”
Aşılamayı teşvik etmek için aşı olanlara ayrıcalık sağlanması gündemde.
Prof. Dr. İsmail Balık, aşı olmaya teşvik edici önerilerle ilgili şöyle konuştu:
“Pozitif ayrımcılık uygulamaları yapılabilir. Örneğin, HES kodlarına güvenli ibaresinin yanında iki doz aşısı olmuş olanlar belirtilebilir. Kafelere, spor salonlarına, konserlere alınmayla ilgili zorunluluk getirilebilir. Bu gençleri aşı olmaya itecektir.”
Toplumsal bağışıklık sağlandığında maske takmak zorunlu olmayacak.
Aşama aşama normal hayata dönülecek.
TRT