Başarısının sırrını ve rekora hazırlık sürecini anlatan Şahika Ercümen, ilk başlarda genel olarak kondisyon ağırlıklı, rekora denemesini yapacağı süre yaklaştığında ise daha çok dalışa ve adaptasyona yönelik antrenmanlar yaptığını söyledi.
Koronavirüs sürecinde yaklaşık iki yıl antrenman yapmadığını, Covid-19’a yakalandığını aktaran Ercümen, astım hastası olarak Covid-19’a yakalanmanın kendisini çok korkuttuğunu dile getirdi.
“Suyun altını evim hissettiğim için bu dereceler geliyor”
Ercümen, tekrar antrenman yapmaya başladığında “Spor hayatım bitti” diye düşündüğünü aktardı.
“Çok zordu fakat üstünden birkaç antrenman geçtikten sonra hızla adapte oldum ve en iyi derecelerimi en kısa zamanda elde ettim. Dalış, mental kuvvetle isteyip inanmayı gerektiren bir branş. İnanmazsanız ve zihniniz buna hazır değilse suyun altında o kadar nefessiz kalmak kolay değil. İnsan nefessiz kalınca panik oluyor ama buna kendimi alıştırıp suyun altını evim hissettiğim için bu dereceler geliyor.”
Ercümen, ekibinin desteğinin çok kıymetli olduğunu, suyun altında kendisini hiçbir zaman yalnız hissetmediğini kaydetti.
“Cumhuriyet’in 98. yılına ithafen kırdığım rekor çok anlamlı”
Ercümen, kırdığı son rekorun diğerlerinden farklı olduğuna dikkat çekti.
“Bu kategori, paletsiz şekilde bir ağırlık yardımıyla aşağıya indiğiniz ve kendi gücünüzle paletsiz, ipten destek alarak, yukarı çıktığınız bir branş. Bir asansörle inildiği için daha çok derin metrelere inmek çok kolay değil. Daha önce 110 metreyle rekor kırmıştım ama bu paletsiz olduğu için 100 metre çok iddialı bir rakam. Erkekler ve kadınlar rekorlarının üstünde. Birleşmiş Milletler’in sudaki yaşam savunucusu olarak iklim krizinin altının çizilmesi ve ülkemizin bayrağını dalgalandırmak açısından bu rekor benim için çok önemliydi.”
Ercümen, farklı kategorilerde birçok rekor kırdığını ancak Cumhuriyet’in 98. yılına ithafen kırdığı rekorun çok anlamlı olduğunu ve kendisini mutlu ettiğini söyledi.
TRT