3 milyar 979 milyon 154 bin TL’lik Polis Genel Müdürlüğü bütçesi ile 260 milyon TL’lik Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu’ndan geçti.

-Özuslu: “Yakan top polisin kucağında kaldı”

Polis bütçesiyle ilgili söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu, ilaç skandalı ile ilgili hükümet ve bakanlık olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın “Yakan topu eline aldı. Üç saniye içinde topu attı, savcılık ve polis kapın” dediğini kaydetti.

Bu yakan topun polisin kucağında kaldığını dile getiren Özuslu, polisin yaklaşık 2.5 -3 milyon evrak incelemesi gerektiğini söyleyerek, bu konuda 20-22 polisin görev yaptığını belirtti.

Devletin denetim kurullarının bulunduğunu ve bunların yetkileri olduğunu kaydeden Özuslu, Bakanlığın da bu konuda denetleme yapabileceğini kaydetti. Özuslu, bunlar yapılmayarak doktor ve eczacıları polisin önüne atarak bu meslek gruplarının itibarının zedelendiğini anlattı..

Polise haksızlık edildiğini dile getiren Özuslu, polisin fazla reçete yazan ile bir reçete yazan kişilere aynı uygulamayı yapmak zorunda kaldığını belirtti.

Bakanlığın bu konuda “kâr ettik” açıklamasını eleştiren Sami Özuslu, bakanlığın kâr amacı güden bir şirket olup olmadığını sordu.

Yerinden konuşan Çalışma ve Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, kendisinin böyle bir ifade kullanmadığını vurgulayarak, kendi bütçesinde bu konuları detaylı konuşacağını kaydetti.

Özuslu, yeni Ercan Havaalanı’nın büyüdüğünü ve ihtiyaçlarının da arttığını dile getirerek, yeni Ercan Havaalanı’nda güvenlik zafiyeti yaşandığını kaydetti ve “dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yaşanmaz” dedi.

Yeni Havaalanı’nın polis ve güvenlik görevlilerinin polis kontrolünde olacak şekilde görevlendirileceğinin konuşulduğunu dile getiren Özuslu, 150 yerine 47 sivil görevlinin orada çalıştığını söyledi ve az personel istihdam ederek şirketin kâr ettiğini kaydetti.

Nüfusun bilinmemezliğine de değinen Özuslu, nüfus akışının durdurulması konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini belirtti.

2023 yılının ilk 10-11 ayında 6 bin 705 kişinin ülkeye giriş yaparken durdurulduğunu dile getiren Özuslu, Nijerya uyruklu kişilerin giriş yasağında birinci sırada olduğunu kaydetti ve girişi yasaklanacak kadar kriminal olma ihtimali olan insanın bu ülkeye girdiğini belirtti.

1200 kişinin de ülkeden sınırdışı edildiğini kaydeden Özuslu, bunlarda birinci sırayı Suriyelilerin aldığını kaydetti.

Bu rakamların resmi rakamlar olduğunu ifade eden Özuslu, bu rakamların memlekete girişlerde ne kadar önemli olduğunu belirtti.

Polis Genel Müdürlüğü altında 5 ilçe müdürlüğü ve 14 karakol ile hizmet verdiğini dile getiren Özuslu, Lefke ilçesinde polis karakolunun olmadığını ileriki ayda bu bölgede polis karakolunun açılmasının da gündemde olduğu bilgisini aldıklarını kaydetti.

Öğretmenlerin bugün yine mahkemede olduğunu söyleyen Özuslu, hükümetin halkla polisi sık sık karşı karşıya getirdiğini savundu. Özuslu, 2 polisin 22 kişi tarafından darp edildiği iddiasıyla açılan davaya işaret ederek “Aynı 22 kişi aynı 2 kişiyi nasıl darp eder” diye sordu; davanın geri çekilmesini istedi.

Özuslu, çocuk mahkemelerinin olmayışının memleketin ayıbı olduğunu dile getirdi. Özuslu, trafik kazalarına da değinerek kazalarda hayatını kaydedenlerin sayısının arttığını söyledi ve ehliyet alma konusunda yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.

Özuslu, memleketin polis devleti yapılmasına asla izin vermeyeceklerini kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de söz alarak, ülkede suç oranının arttığını söyledi.

Polis Genel Müdürlüğü’nün ilkel modellere çalışmaya devam ettiğini de dile getiren Şahiner, polis teşkilatının önünün açılamadığını ve kamu çalışanlarına göre adil olmayan bir teşkilatları olduğunu, buna rağmen özverili çalışmalar yapıldığını belirtti.

Polisin asli görevi olmayan, devlet dairelerindeki bazı işlerin polisin üzerine yıkılmasından dolayı polisin yükünün arttığını kaydeden Şahiner, idarelerin alması gereken kararlarla polisin iş yükünün hafifleyebileceğini ifade etti.

Poliste tercüman eksikliği olduğuna da değinen Şahiner, gereksiz iş yükünden dolayı polisin yükünün arttığını da kaydetti.

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da söz alarak, polis teşkilatı ile ilgili sorunların dile getirilmesinden dolayı teşekkür etti.

Polis sayısının artırılması ve yasasının tamamlanması ile ilgili çalışmalar yapıldığını dile getiren Oğuz, sorunların farkında olduklarını ve çözümü yönünde gerekli çalışmaların yapıldığını kaydetti.

Konuşmaların ardında 3 milyar 979 milyon 154 bin TL’lik Polis Genel Müdürlüğü bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.
-SST Başkanlığı bütçesi

Ardından 260 milyon TL’lik Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı bütçesinin görüşülmesine geçildi.

İlk sözü Maliye Bakanı Özdemir Berova aldı.

Polis bütçesi ve Sivil Savunma bütçesi ile ilgili konuşmak istediğini söyleyen Berova, polislerin emekliliğiyle ilgili bir yasa önerisi üzerinde çalışmalar yapıldığını; birçok paydaşla istişare ederek bu konuda bir iyileştirme yapmanın kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Konunun bir olgunluğa kavuşturulması halinde gerekli yerlere bilgilerin verileceğini dile getiren Berova, polisin gözbebeği olduğunu ve kadroların güçlendirilmesi için de polise alım yapılacağını kaydetti.

185 kişinin şu anda Polis Okulu’nda eğitim gördüğünü, özel güvenlikle ilgili yasanın geçtiğini ve içeriklerine uygun güvenliklerin hangi alanda görev yapacakları konusunda eksiklik olduğunu ve yeni çalışma yapılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiren Berova, mültecilerin sınır dışı edilecekleri gözetim yerlerinin iyileştirilmesi konusunda da gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti.

Sınır dışı süreci içinde yaşanan sıkıntıların otomatik kalkması için gerekli çalışmaların yapılacağını dile getiren Berova, yapılan eleştirilerin dikkate alınacağını kaydetti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali de söz alarak, Sivil Savunmanın son derece önemli olduğunu dile getirerek, her türlü acil ve afet durumuna hazır olmasının da kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Sivil Savunma Teşkilatı’nın 6 Şubat depreminde gösterdiği çaba için teşekkürlerini sunan Şahali, teşkilatın acilen teknik bakımdan güçlendirilmesi ve araçlarının güncellenmesinin de önemli olduğunu söyledi ve bu bütçenin sadece kurulu sürecin devamını sağlamasına yarayabileceğini kaydetti.

Şahali, bütçeye olumlu oy vereceklerini fakat eksiklerin giderilmesi konusunda da konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın verdiği eğitimin önemine dikkat çekti.

6 Şubat depreminde hayatını kaybeden herkese baş sağlığı dileyerek, teşkilattakilerin, arkadaşlarının vefat etmesine rağmen depremde çalıştığını dile getiren Oğuz, teşkilatın araç gereç imkanlarının devamlı geliştirilmesi gerektiğini kaydetti ve depremde aralıksız çalışılmasının araç gereçlerin önemli olduğunu belirtti.

Araç gerecin modernizasyonunun yapılması, personelin de artırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini dile getiren Oğuz, ülkede bilinçli iş gücünü artırmak için de yapılan eğitimlerin önemli olduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından 260 milyon TL’lik Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.

Ardından 4 milyar 240 milyon TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın görüşülmesine geçildi.

Meclis Başkan Yardımcısı ve CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe konuşmasında, GKK’nın en önemli kurumlardan biri olduğunu ifade etti.

Vicdani reddin halen mevzuatta olmadığını dile getiren Özdenefe, vicdani reddin tarih boyunca olduğunu ve bunun, uluslararası uygulamada din ve insan özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğini kaydetti.

Askerlik hizmetlerine alternatif sunulduğu uygulamaları okuyan Özdenefe, Anayasanın yorumlanmasında uluslarasın anlaşmaların dikkate alınması gerektiğini söyledi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde vicdani reddin tanımını okuyan Özdenefe, Kıbrıs’ın kuzeyinde 4 vicdani red kararı alan kişinin mahkemede yargılandığını belirtti.

Ülkede bu konuda çeşitli kararlar verildiğini dile getiren Özdenefe, Anayasa Mahkemesi’nin mevzuatını okudu ve uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Vicdani red konusunun masaya yatırılıp gereğinin yapılması gerektiğini belirten Özdenefe, KKTC’de vicdani redle ilgili bir düzenleme olmadığını, adresin Cumhuriyet Meclisi olduğunu kaydetti.

Mevzuatta yapılan düzenlemelerde bedelli askerlik yapılması konusunun geliştirildiğini dile getiren Özdenefe, ülkedeki gençlerin büyük bir kısmının bedelli askerlik hakkından yararlanmak için ülkeye dönmediğini ve ülke dışında kaldığının da görüldüğünü belirtti.

Savaşı reddeden bireylerin bazı istisnalar yokmuş gibi yargılanmasının ne vicdana ne de hukuka sığdığını vurgulayan Özdenefe, önceki hükümetin bu konuda yasa çalışması yaptığını, o dönemde tüm partilerin mevzuatın düzenlenmesi yönünde karar aldıklarını hatırlattı ve bu yasanın tekrar el alınması gerektiğini kaydetti.

Askeri Suç ve Cezalar Yasası’nın güncellenmesi gerektiğine dikkat çeken Özdenefe, bugünün koşullarında da düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda da geri kalındığını söyledi ve kişinin hak ve özgürlükleri açısından ciddi tehlike altında olduğunu kaydetti.

TAK

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir