Köklü bir tarihe dayanıp modern çağa direnen geleneklerimiz…
Eski günleri hatırlayalım, alışveriş için sokağa çıktığımızda esnafla pazarlık yapmadan dönmediğimiz günleri… Elektronik ticaret, barkod sistemli market ve AVM’ler pazarlık imkânımızı bir bir elimizden aldı. Oysaki pazarlık yapmak Sünnettendir.
“Pazarlık” konusunun belki de tek geçerli olduğu yer artık ‘zincir’ dışında kalan esnaflar. Onlar da artık eskisi kadar geleneğe bağlı değil, zira rakipleri çok, ayakta kalmaları zor. Kuşkusuz pazarlık salt pazarlık değildi. Mahalle esnafı ile tatlı sert cebelleşmenin yanı sıra bir iki dedikodu, bir iki düğün dernek haberi katık edilirdi. Kimin çocuğu üniversite kazanmış, kim kime görücü gitmiş, kim hasta, kim yasta… Kurulan birebir insan ilişkileri ile pazarlık yapmanın verdiği keyif bir başkaydı. Şehirler büyüdü, az katlı yapılar bir köy ahalisini barındıracak kadar büyüdü ve ihtiyaçlar çoğaldı; çeşitlendi.
“Yavrum bak o kazağı almadan önce pazarlık yap. Sünnettir”
“Ne kadara aldın?”
Bu sorunun yanıtı bugünlerde ancak bir pazarlıktan çok etiketi işaret edebilir. Oysaki iyi pazarlıkçı olmamız övünç nedeni olagelmiştir. İyi bir pazarlıkla alışverişimiz olduysa bunu hemen herkesle paylaşmak isteriz. Kimi alışverişlerde kıyasıya pazarlık yapanlar olduğu gibi, “hiç pazarlık edemem, ben asla teklif edemem, yapamam” diyenlerinde sayısı oldukça fazla. Zaten pazarlık girişimlerinin çoğu da etiketi işaret eden esnafın yüzünde son bulacaktır.
Pazarlık konusuna en uzak olanlar kuşkusuz gençler
Sürekli gelişen teknoloji; alışveriş kültürüne barkod sistemi ve sanal uygulamalar ile kolaylık kazandırsa da pazarlık kültürümüzü yok etmede en önemli faktör oldu. Artık neredeyse hiçbir yerde pazarlık yapmak mümkün değil.
Dijital çağda bu adetlerimizden uzaklaştık. Artık bir ürünün daha ucuzunu bulmak için mağazaları değil, birkaç tıkla birçok internet sitesi geziyoruz. Beğendiğimiz ürün sepete, oradan kargoya veya kasadan poşete…
Büyüklerimiz hala pazarlık yapmaya devam ediyorlar mı?
Onların durumu biraz daha farklı. Nostaljik bir özlemden çok öne çıkan dürtü; alışkanlık. Elbette geleneksele bağlılık modern yaşam içerisinde kendisine alan açamasa da şanslarını denemekten vazgeçmeyen bir onlar kaldı. Zaten zincir marketler ve dış yüzeyi parlak camlı binalar tercih ettikleri yerler değil. Semt pazarları, mahalle aralarında sıkışmış bakkal, manav, şarküteri onların bu reflekslerini diri tutabiliyor. Ancak bu refleksleri modern zaman alışveriş kültürü içerisinde yavaş yavaş silinip gidiyor.
Pazarlık yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
Böyle olsa da pazarlık sünnet ve geleneklerimizden birisi. Şansımızı denemekten vazgeçmemeliyiz.
Pazarlık yapmaya başlamadan önce diğer alternatifleri ve fiyatlarını iyice araştırın. Piyasaya hâkim olmanız sizi pazarlık sırasında bir adım ileri taşıyacaktır.
Pazarlık esnasında “Ama bunun aynısı arka dükkânda X TL ve şunu da yanında veriyor” gibi cümleler kullanmak yerine “Bu ürüne çok ihtiyacım var, bana nasıl bir indirim yapabilirsiniz?” veya “Bir indirim yapın da ayağım alışsın” gibi daha samimi bir giriş yapmanız alışverişinizi daha olumlu etkileyecektir.
Esnafın en çok tepki gösterdiği ifade; “bu internette daha ucuz.” Esnaf bu yaklaşım karşısında, internetçilerin kira ödemediğini, çok elaman çalıştırmadığını, ürünü aldıktan sonra beklettiklerini, yanlış ürün göndereceklerini sayıp sıralayacaktır. Her işte olduğu gibi burada da planınızı yaptıktan sonra, pazarlığa güzel giriş yapmalısınız. Satıcı bir fiyat vermeden, alacağınız ürüne fiyat teklif etmeyin. Unutmamalıyız ki; pazarlık, güvenilir, karşılıklı rıza, dürüstlük, gibi ilkelerin dışına çıkmadan yapılmalıdır. Pazarlık sizin bütçenizi çok zorlamamalı, esnafın ticaretini de olumsuz etkilememeli. Böyle olduğunda belki de daha uzun süre bu sünneti yerine getirme ve geleneklerimizden kopmama şansına sahip olacağız.
TRT