KKTC Başbakanlığı ile TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Arasında Petrol Ürünleri Ticaretine İlişkin İşbirliği Protokolü (Onay) Yasa Tasarısı, Meclis Genel Kurulu’nda 26 kabul, 6 ret oyuyla ve oy çokluğuyla kabul edildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul’da ilk olarak sunuşlara yer verildi.

Genel Kurul’da Danışma Kurulu’nun Genel Kurul’un birleşim gündemine ilişkinin kararı okundu.

Kıb-Tek’in AKSA Enerji Üretim Anonim Şirketi’ne olan borçlarının devlet borcu olarak devralınmasına ilişkin yasa tasarısı Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinin Tasarıya ilişkin raporu ile KKTC Başbakanlığı ile TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Arasında Petrol Ürünleri Ticaretine İlişkin İşbirliği Protokolü (onay) Yasa Tasarısı’nın bugünkü genel kurul gündemine alınması ve ilk sırada görüşülmesi ele alınarak, oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da daha sonra komitelerde ivedilikle görüşülen, Kıb-Tek’in AKSA Enerji Üretim Anonim Şirketi’ne olan borçlarının devralınmasına ilişkin yasa tasarısı Genel Kurul’da üçüncü görüşmesinin yapılması oy birliğiyle kabul edildi.

Genel kurulda daha sonra, KKTC Başbakanlığı ile TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Arasında Petrol Ürünleri Ticaretine İlişkin İşbirliği Protokolü (onay) Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’da 3. görüşmesinin aynı birleşimde yapılması oy birliğiyle kabul edildi.

-Baybars ve Rogers’ın HP’den istifalarıyla ilgili tezkereler

Genel Kurul’da daha sonra HP Gazimağusa Milletvekili Ayşegül Baybars’ın ve HP Girne Milletvekili Jale Refik Rogers’in partisinden istifa ettiğine ilişkin tezkereleri okundu. 

Genel Kurulda daha sonra iç tüzüğün 62. maddesine göre konuşmalar yapıldı.

-Erhürman “milli dava” söylemlerini eleştirdi

Bu maddeden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, son siyasi gelişmeler konusunda konuşma yaptı.

Geçen gün iktidar partilerine mensup genel başkanların düzenledikleri basın toplantısında, yerel yönetim seçimlerine yönelik sarf ettikleri “milli dava” söylemini eleştiren Erhürman, milli dava bakımından bu seçimin ne açıdan önemli olduğunu sordu.

CTP’nin yerel yönetimlerde ne yaptığının, vizyonun ne olduğunun belli olduğuna işaret eden Erhürman, iktidar partilerinin inandırıcılığının kalmadığını savundu.

Erhürman, “Hizmet sunacağız dediğinizde size inanmayacak halkın, milli dava dediğinizde size inanıp size oy vereceğini düşünüyorsanız, çok yanlış bir yerden gidiyorsunuz” dedi.

Halkın aklıyla dalga geçildiğini söyleyen Erhürman, ülkede demokrasi kalmadığını, yerel yönetim seçimlerinin de insanları ayrıştırma yöntemiyle  yapılmaya çalışıldığını kaydetti.

Erhürman, “’Böl-parçala-yönet’in bir sonuç vereceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bari sahada yalan söylemeyin” şeklinde konuştu. 

Halka doğruların söylenmesi gerektiğini vurgulayan Erhürman, CTP‘nin Türkiye’den su gelmesine karşı olduğu yönündeki söylemlerin doğru olmadığını, halka yalan söylendiğini belirterek, o dönemde suyun gelmesi ile ilgili uluslararası anlaşmanın Meclis’ten geçtiğini ve bunun altında da o dönemin CTP’li Başbakanın imzası bulunduğunu, bunun çarpıtılmaması gerektiğini kaydetti.

Resmi Gazete’den alınan bilgiye göre, 8 buçuk milyon Euro ve 12 milyon dolar borçlanmaya çıkıldığı söyleyen Erhürman, Maliye Bakanı’ndan bu konuda bilgi istedi.

Toplam borç stokunun 23 milyon Dolar ve 15 milyon Euro olduğuna değinen Erhürman, geçtiğimiz günlerde TC ile imzalanan protokol varken, neden borçlanılacağını sordu.

Erhürman, “TC ile imzalanan protokoller doğru bir zemine oturmuyorsa, yüzde 3, 3,5 faizle  borçlanılıyorsa, TC ile imzalanan protokoller öngörülebilirliğin değil, öngörülemezliğin durumunu ortaya koyuyor” dedi.

Bütçenin ne kadar açık verdiğinin ortaya koyulamamasını eleştiren Erhürman, swap aracılığıyla kur korumalı yöntemle borçların ödendiğini ancak vatandaşın kur korumasının altında olmadığını hatırlattı.

TC ile imzalanan protokollerin bir daha gözden geçirilmesini isteyen Erhürman, bunun bir yönetim tarzı olmadığını, insanların kahvaltı yapamadığını, et yiyemediğini, lokantada yemek yiyemez hale geldiğini kaydetti.

Erhürman, memleketin mali uçuruma sürüklendiğini savundu. 

Erhürmanın konuşması ardından Genel Kurul’da özel gündemde yer alacak işler kısmına geçilerek, KKTC Başbakanlığı ile TC Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Arasında Petrol Ürünleri Ticaretine İlişkin İşbirliği Protokolü (onay) Yasa Tasarısı ele alındı. 

Konu hakkında ilk sözü alan CTP Milletvekili Ürün Solyalı, söz konusu protokolle öngörülemeyen bir sürecin önlerine getirildiğini ifade ederek, petrol alışverişine dair bir ibare içermeyen ama zemin olarak onu kabul eden yeni bir durumun önlerine getirildiğini kaydetti.

Protokolle çok geniş yetkiler, çerçevesi çizilmeyen, bir öngörü sunamayan bir hibe verildiğini belirtilen Solyalı, Kıb-Tek’in çok genel nitelikli, yasama yetkisini devreder noktada yetkilendirildiğini söyledi.

Protokolün genel çerçevede temeli olmadığını ifade eden Solyalı, hükümet tarafından ısrarla gündeme getirilen, onay almadan işlem yapma durumunun yine gündeme getirildiğini savundu.

İhalesiz bir şekilde Bakanlar Kurulu kararıyla ülkeye getirilen yakıtın hukuki zemini olmadığının kayıtlara geçtiğini ileri süren Solyalı, protokollerin hangi usulle yapılığının tartışma konusu olduğunu, metni imzalayacak yetkilinin de kim olduğunun belli olmadığını kaydetti.

Uluslararası metinleri imzalayacak kişilere değinen Solyalı, imza yetkisi olamayan kişilerin metinleri imzaladığını ve bunların anayasaya aykırı olduğunu ileri sürdü.

Protokolde hangi rekabetçi koşulların olacağını öğrenmek istediklerini söyleyen Solyalı, TPIC ile Kıb-Tek’in yapacağı anlaşma için meclisten onay alması gerektiğini vurguladı.

Yapılacak sözleşmeye, 3. kişilerin yakıttan numune alıp test yapılmasına olanak sağlanmasını istediklerini ifade eden Solyalı, sözleşmenin taslağının bile kendilerine gelmediğini, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydetti.

Protokolün süresiz bir anlaşma olmasını da eleştiren Solyalı, bu protokolün süresinin olmamasının kendilerini rahatsız ettiğini söyledi. 

Solyalı, onay yasasına oylarının ret olacağını kaydetti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da, protokolde navlunun bedava olacağının söylenmesinin hukuksal olarak hiçbir zemini bulunmadığını kaydetti.

İlgili maddeyi okuyan Barçın, uluslararası sözleşmelerin Meclis’ten geçmesinin önemine işaret etti.

Navlun fiyatlarında değişiklik olması halinde ve TC’den alınan kredinin bunu karşılamadığı noktada, bunun ödeneceğini söyleyen Barçın, sözleşmeye yakıt taşımacılığının bedava olacağının konulması gerektiğini, ancak bu sözleşmede böyle bir madde bulunmadığını kaydetti.

Barçın, sözleşmeyle, navlunun bedava olacağının bir garantisinin olmadığını vurguladı.  

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, Kıb-Tek’in navlun ödemeyecek diye sevindiklerini, ancak bunun da doğru olmadığını kaydetti.

Çok muğlak, çok geniş ifadelerle bir protokol hazırlandığına işaret eden Şahiner, hazırlananın navlunun hibe edilmesi ile ilgili bir protokol olmadığını, astarının yüzünden pahalıya geleceğini kaydetti.

TPİC’in navlun bedelinin 73 dolar olduğuna bilgisini aldıklarını belirten Şahiner, protokolle hükümet tarafından özel imtiyazlı olan TPİC’e, özel avantajlar sağlandığını ileri sürdü.

Şahiner, bunun düzgün bir ihale ile sonuçlandırılmış olsaydı, ihalenin 30 dolarda sonlandırılabileceğine dikkat çekti.

İmzalanacak sözleşmede teminat da olmadığına dikkat çeken Şahiner, ihalede yazılan gemi şartlarının uygulanıp uygulanmayacağını sordu.

İstenmeyen standartlarda yakıt gelirse bunun nasıl denetleneceğini de soran Şahiner, “TC’nin 200 milyon TL ödediği takdirde, bizim navlunumuzun ödeneceği yalandır, bunun bir kısmı bizim borç hanemize yazılacaktır” dedi.

“Filtre takılırken bizim kurumlarımızın by-pass edilmesini kabul etmeyeceğiz” diyen Şahiner, filtrenin rakamının 30-50 milyon dolar civarında olduğunun söylendiğini, neden bunun için ihaleye çıkılmadığını da sordu. 

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, geçmişte yakıt temini konusunda yaşanan sıkıntılara değinerek, Kıb-Tek’in ve halkın daha fazla zarara uğratılmaması bakımından, arz güvenliğinin sağlanmasının önemine işaret etti.

Uluçay, insanların, hane halkının, işletmelerin elektrikte yaşadığı sıkıntılara değinerek, yakıt olmamasından dolayı elektriğin kesilmesinden, üretimi durdurmak durumunda olan sanayiciden, mandırasında sütünü sağmak için emek sarf eden insanların yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekti.

Uluçay, elektrikte yaşanan sıkıntıların KKTC’ye bedel olarak yansıdığını ifade ederek, Güney Kıbrıs’a olan elektrik borcuna dikkat çekti.

Uluçay, protokolün arz güvenliği açısından süreklilik yaratacak bir unsur olmadığını, protokolün navlunla ilgili sorunlara neden olacağına işaret etti.

Protokolün, daha zor geçmesi muhtemel 2023 yılının mücadelesinde, ne avantaj sağlayacağını soran Uluçay, belirsizliğin devam ettiğini, alım sözleşmeleri yapıldığında bunların netleşeceğini söyledi.

Konuşmacıları yanıtlayan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, eleştirileri dinlediğini, halkı endişeler olduğu gibi çok yersiz tepkiler de dinlediğini söyledi.

Önceden imzalanan uluslararası anlaşmaların 5 yılda bir uzatıldığını, biri iptal etmediği sürece bunların kendiliğinden yenilendiğini söyledi.

Navlun parasını KKTC veya Kıb-Tek’in ödemeyeceğini, protokolde TC’nin ödeyeceğinin yazmamasının gündeme geldiğini belirten Arıklı, bunun protokol olduğunu, daha yapılacak sözleşmeler bulunduğunu ve sonradan gelenin bu maddeleri değiştirebileceğini anlattı. Navlun bedelini ödemeyecek olmasının Kıb-Tek’i büyük bir dertten kurtaracağına işaret eden Arıklı, önceden kesilen faturaları göstererek ne kadar navlun bedeli ödendiğini paylaştı.

Hâlâ Meclis kürsüsüne çıkıp navlun bedelinin ödeneceğinin iddia edilmesine anlam veremediğini belirten Arıklı, bu navlun ücretlerinin kredi değil hibe olduğunu zaten TC’nin kredilerin bir kısmını da talep etmediğini söyledi.

Arıklı, filtrenin kendisinin de çok gerekli bir yatırım olmadığını, gelen yakıtın denetlenmesinin daha ekonomik olacağını belirterek “Benim dönemimde yaptığınız gibi gelen tüm ürünü denetleyin” dedi.

Bu anlaşmanın TC ile yapılan en iyi anlaşmalardan biri olduğunu kaydeden Arıklı, “Çok rahat olun, bundan sonra kimsenin cebine fazladan para girmeyecek” diye konuştu.

Erhan Arıklı, tasarruf edilen bu paranın elektrik fiyatlarının düşürülmesi için kullanılmasını temenni etti.

Konuşamaların ardından KKTC Başbakanlığı ile TC Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Arasında Petrol Ürünleri Ticaretine İlişkin İşbirliği Protokolü (Onay) Yasa Tasarısı 26 kabul, 6 ret oyuyla oyçokluğuyla kabul edildi.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir