Spor ve uluslararası ilişkiler arasında tarih boyunca bir ilişki bulunmaktadır. Başka bir deyişle spor, uluslararası ilişkileri etkileyen bir unsur olarak sürekli gündemde kalmıştır. Günümüzde olimpiyatların kapanış yarışması olan 42km  195 m.lik marathon koşusu adını MÖ 490 yılında Atina ve Persliler arasında yapılan Marathon savaşından almıştır. Kara savaşlarında yenilen Persliler, Atina’ya denizden saldırmaya karar verince bu istihbaratı Atina’ya iletmekle görevli haberci Pheidippides42km 195m. koşarak haberi Atina’ya ulaştırmış ve ölmüştür. Olimpiyatları 1896 yılında tekrar hayata geçiren,  modern olimpiyatların kurucusu ve olimpizm ruhunun savunucusu Fransız Baron De Coubartin “Kazanmak Değil, Katılmak Önemlidir” diyerek belki de gelecek yıllarda olimpiyatların ne olursa olsun çok fazla katılımla yapılmasını sağlamak için bu açıklamayı yapmış olabilir. Olimpiyatlar özellikle 20nci yüzyılın başından itibaren devletler arasındaki ilişki ve çekişmelerin, siyasi olay ve hareketlerin bazen düşük, bazen yüksek seviyede tezahürleri olarak bir çok örneği barındırmaktadır.

ABD 1936 yılında Berlin’de düzenlenen  Yaz Olimpiyat Oyunları’na 19 Afro-Amerikan atlet göndermişti. Jesse Owens’ın Afro-Amerikan bir atlet olarak 1936 Berlin Olimpiyatları’nda final koşması, Hitler tarafından savunulan  “Eugenics-Ari ırk”  kavramı Owens’ın 100 m. finalini 10.3 sn.de kazanması ile başlamadan adeta bitmişti. Çünkü bu yarışta Hitler’in gözbebeği Alman atlet Erich Borchmeyerna ilk üçte dahi yoktu. İlk iki atlet ABD’li Afro-Amerikan sporculardı. Bilinenin aksine Hitler’i Berlin Stadı’nı terk etmesine neden olan olay Jesse Owens değildi. Olimpiyatların ilk gününde yüksek atlamada birinci olan ABD’li başka bir Afro-Amerikan atlet Cornelius Cooper Johnson idi. Aksine Hitler daha fazla tepki çekmemek için Owens ve arkadaşını madalya seronomisinde selamlamıştı. Aslında ABD Berlin’e 19 Afro-Amerikalı atlet ile katılarak aynı zamanda ülkesinde yükselen ırkçılığa karşı da bir cevap vermeye çalışmıştı. Yani spor iç politikanın sürdürülmesinde de önemli bir konu olarak görülmektedir.

Olimpiyatlar, Soğuk Savaş döneminin sonuna doğru Doğu ve Batı bloklarının sporu kullanarak Soğuk Savaş’ı sürdürmelerindebir enstrüman olarak görülmeye devam edilmiştir. Rusya’nın Afganistan’ı  işgali sonrasında Batı Bloğu 1980 Moskova Olimpiyatları’nı,  buna misilleme olarak Doğu Bloku da 1984 Los Angeles Olimpiyatları’nı boykot etmiştir. 1980 Moskova Olimpiyatlarını Batı ülkelerinin çoğu ile birlikte bazı Müslüman ülkeler de boykot etmiştir.

Sporun uluslararası siyaset ve ilişkiler şekillendirmesine en son örnek ise, Türkiye’nin Kasım 2022’de Katar’da yapılacak Dünya Kupası’na güvenlik anlamında vereceği desteği söyleyebiliriz. Daha önce Katar’da Türk Polisi’nin görev yapacağı açıklanmıştı.  Yazıyı hazırlarken Katar’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılması ile ilgili Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin  meclise gönderildiği öğrenilmiştir. Katar dünya kupasının emniyet içerisinde yapılmasını sağlamak için “Dünya Kupası Kalkanı harekatı” adı altında bir misyonu diğer ülkelerin de katılımın açmış, şu anda ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve  Pakistan katılacağını belirtmiştir. Türkiye’de büyük ihtimal katılacaktır. Böyle bir askeri misyon ve harekat, bir spor organizasyonunda ilk olarak kurulmaktadır.

Yani sporun var olduğu günden beri iç politika, devletler arası ilişki, siyasette önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkmakta ve çıkmaya da devam edeceği söylenebilir.

Uluslararası Hukuk ve K.K.T.C.’nin Spor Organizasyonlarına Katılımı

K.K.T.C.’nin uluslararası organizasyonlara katılımı ile ilgili herhangi bir uluslararası hukuk belgesi veya dökümanı bulunmamaktadır. Hatta partnerleri arasında AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin de bulunduğu EUSA( European University Sports Association-Avrupa Üniversiteler Spor Federasyonu) organizasyonlarına K.K.T.C. üniversiteleri katılabilmektedir. K.K.T.C. ve Türkiye Üniversite Spor Federasyonları 2018’de EUSA’ya başvurarak Rum tarafının muhalefetine rağmen bu kararı aldırmıştır. Ancak buna rağmen Uluslararası Spor Federasyonları’nın organizasyonlarına K.K.T.C. ismi ile katılmanın önünde siyasi engellemelerin olduğu görülmektedir.

Kıbrıs’da iki bağımsız devlet ile ilgili Rum tarafının her fırsatta ön plana çıkardığı, ancak bugün için tartışmalı olduğu değerlendirilen   uluslararası hukuk belgeleri olarak BM kararları 541 ve 550 sayılı kararlar görülebilir. Ancak bu kararlarda spor yaptırımları ile ilgili herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Hatta her iki kararda sürekli olarak iyi niyetten bahsedildiği göz önünde bulundurulduğunda spordan daha iyi bir iyi niyet girişimi olabilir mi?

Aslında Ukrayna-Rusya Savaşı bize Uluslararası Spor Federasyonları’nın sportif bir birlik olduğu kadar siyasi bir birlik olduğunu da göstermektedir. Şu anda Rusya ve Belarus spor takım ve kafileleri hemen hemen tüm uluslararası müsabaka ve organizasyonlardan men edilmektedir.

Aslında K.K.T.C.’nin uluslararası organizasyonlarda yer alması için en önemli  argümanlardan birisinin Rusya’nın 2022 Pekin Yaz olimpiyatlarına ROC adıyla katılmasıdır. Rus sporcuların devlet yardımıyla doping yapmalarının anlaşılmasından sonra Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) 2021 yılında aldığı karar uyarınca “iki yıl boyunca Rusya’nın  herhangi bir dünya şampiyonası organizasyonunda kendi ismi, bayrağı ve marşını” kullanmasını yasakladı. Bu kararın ardından Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Dünya Anti-Doping Ajansı(WADA)  ortak karar alarak Rusya’nın olimpiyatlara  ROC (Russia Olympic Comitee-Rusya Olimpiyat komitesi) olarak katılacağını belirtti. DünyadaROC adı altında bir ülke ve bayrağı, bu ad altında bir BM üyesi ülke bulunmamaktadır. Yani buradan şu argüman çıkarılabilir. Olimpiyatlara veya herhangi bir uluslararası spor organizasyonuna katılmak için BM üyesi veya BM’nin tüm üyeleri tarafından bir tanınmışlık şartı yoktur. Spor organizasyonları pekala belirli durumlarda esnek davranabilmektedir.

Uluslararası Spor Organizasyonlarıve Kıbrıs

K.K.T.C. spor oluşumlarıyukarıda belirtildiği gibi bazı uluslararası organizasyonlarda yer alabilmesine rağmen,  konu futbol, basketbol, voleybol gibi özellikle kitleler tarafından takip edilebilen spor branşlarına gelindiğinde karşısına engeller çıkmaktadır. Aslında madalyonun bir yüzü K.K.T.C.’nin uluslararası  spor organizasyonlarına katılabilmesi, diğer yüzü ise Türkiye tarafından “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-GKRY” olarak tanınan Rum takımları ve Türk takımlarının bazı uluslararası organizasyonlarda eşleşerek maç oynama zorunluluklarıdır. Şimdiye kadar futbolda Rum takımları ile Trabzon ve Fenerbahçe bir çok kez karşılaşmıştır. Bu karşılaşmalarda genelde iki önemli problem sahası yaşanmıştır. Birincisi Bayrak, diğeri ise Türk takımlarının Rum Tarafına, Rum takımlarının da Türkiye’ye gelişleri ile ilgilidir. Ayrıca yine basketbol ve voleybolda da yine tansiyonu yüksek maçlar oynanmıştır. Bunlarar bazı önemli olanları şu şekilde belirtilebilir.

İlk olarak Trabzonspor ve Anothisosis Famagusta takımları arasında 2005-2006 yılındaki Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında ilk maçı Trabzon 1-0 kazanmış ancak ikinci maçta 3-1 yenilmiştir. Bu maça bayrak krizi damgasını vurmuştur. Bu maçta stad yetkilileri (Büyük ihtimal devlet desteğini de alarak) hem stada resmi olarak asmaları gereken Türk Bayrağını asmamış hem de K.K.T.C.’den maça girmek isteyen taraftarların K.K.T.C. ve Türk Bayrakları’nın stada sokmasına izin vermemişti. Bu maçtan sonra UEFA Famagusta’ya yaklaşık 15.000 CHF ceza vermesi öngörülmüştü.

Ertesi yıl, 2006-2007 sezonunda bu sefer Trabzonspor Apoel Nicosia ile UEFA kupası ön elemelerinde eşleşmişti. İlk maç 1-1 sonuçlanmış, 2nci maçı Trabzonspor 1-0 kazanarak tur atlamıştı. Trabzon bu maç için Güney Kıbrıs’a Atina yerine Rodos üzerinden gitmişti.

2012-2013 sezonunda önce Trabzon- Apollon  Limassol ile karşılaşmış bu maçta Trabzon deplasmanda Limassol’u 2-1 yenmiş ancak maçtan önce Trabzon kafilesi ve sporcularına güvenlik gerekçesiyle her türlü zorluk çıkarılmıştı. Aynı sezonda, Fenerbahçe Limasol ile UEFA kupasında karşılaşmış, 2-0 ve 0-1 sonuçlarla tur atlamıştı. Bu maçta bazı küçük  olayların dışında kayda değer bir olay meydana gelmemişti. Fenerbahçe Limasol’a Yunanistan üzerinden gitmişti.

Bayrak krizinin yaşandığı diğer bir maç ise voleybolda olmuştur. 05 Ocak 2014’de Ankara’da Türkiye ve GKRY arasında oynanan kadın voleybol maçı öncesi salon yetkilileri GKRY Bayrağını takmayı reddetmiş, ancak maçın uluslararası gözlemcisinin maçı iptal ve Türk Federasyonu ile takımın ceza alacağını söylemesi üzerine kriz aşılmıştır. Kadın voleybolunda yaşanan diğer bir olaylı maç ise CEV kupasında Aralık 2011’de Apollon Limassol- Galatasaray takımları arsındaki maçta yaşanmıştı. Bu maçta Limassollu taraftarlar Galatasaraylı  kadın sporculara saldırmıştı.

Gelecek hafta, 06 Ekim tarihinde Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi’nde AEK Larnaca ile ilk maçını İstanbul’da ikinci maçı 13 Ekim’de Larnaka’da oynayacak. Her iki maçın Türkiye ve GKRY’deki yansımalarının dışında K.K.T.C.’de de yansımaları olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Eşleşmenin belli olmasından   itibaren maç ile ilgili olarak spekülayonlar yapılmaya başlanmıştır. Bu spekülasyonlara bu sefer K.K.T.C.’de bulunan siyasi taraflar da dahil olmuştur. Federasyon yanlıları, “İşte fırsat madem, iki devleti savunuyorsunuz Fenerbahçe Rum tarafına  K.K.T.C. üzerinden gelsin” demektedir. Buna karşılık İki devletli çözümü savunanlar da Fenerbahçe’nin K.K.T.C. üzerinden Rum kesimine gitmesini iki devletli çözüme bir destek olarak görmektedir. Her iki taraf belki de ender olarak ortak bir noktada birleşmiş gibi durmaktadır. Ancak arka planda federasyon yanlıları bunun gündeme getirilerek hayat bulmayacağı ve iki devletli çözümün iflas etmesine yol açacağını, iki devletli çözümü savunanlar ise sonucu ne olursa olsun böyle bir kararın başlangıç olabileceğini belirtmektedirler.

Sonuç

ABD Kongresi’nin Rum tarafına silah ambargosunu kaldırması nedeniyle politik durumun oldukça gergin olduğu böyle bir ortamda Fenerbahçe’yi bu konuda yalnız bırakmak, karar almaya zorlamanın haksızlık olduğu değerlendirilmektedir. Büyük ihtimal Türkiye Cumhuriyeti ve K.K.T.C. makamları tarafından konu ile ilgili girişimlerin yapıldığı öngörülmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM zirvesi nedeniyle bulunduğu New York Türk Evi’nde FİFA Başkanı Infantino ve BM yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde belki bu konu olmak üzere K.K.T.C.’nin spor uluslararası spor organizasyonlarına katılma konusu da gündeme gelmiş olabilir.

Daha önceki  maçlarda yaşanan gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda her iki maçın tansiyonunun yüksek ve sporun dışında politik etkilerininde olabileceği,

K.K.T.C.’nin haklı davasının uluslararası arenada anlatımı ve tanınması için sporun önemli bir etkisinin olduğu ve bu konu üzerinde daha fazla durulmasının,

UEFA’nın bu konuda AB’nin daha fazla etkisinde olduğu ancak FİFA ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin bu konuda daha esnek bir bakış açılarına sahip oldukları  öngörülmektedir.

Yrd.Doç.Dr. M. Sadık Akyar

Girne Amerikan Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi

Girne/K.K.T.C.

KAYNAKÇA

-Marathon Savaşı, https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/maraton-muharebesi-123,

-ModernOlimpiyatlar,https://olimpiyatkomitesi.org.tr/Detay/Olimpiyatlar/Olimpiyat-Oyunlari-Tarihi/44/1

-Jesse Owens, https://www.indyturk.com/node/394456/ya%C5%9Fam/1-y%C3%BCz-1-i%CC%87nsan-jesse-owens-

Moskova ve Los angeles Olimpiyatları Boykot Kararı “Allen GUTTMANN (1988), “The Cold War and the Olympics” International Journal, 43(3), 554-568, Çeviri: ÖzgürYılmaz. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1529632

-Katar tezkeresi https://www.aa.com.tr/tr/politika/katar-tezkeresi-meclis-baskanligina-sunuldu/2700175

-EUSA https://www.eusa.eu/eusa/partners-sponsors

-BM 541 ve 550 sayılı kararları, https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/istanbul/marasin-gelecegi-icin-cozum-onerileri-ve-alternatifler-12493281, https://www.kktcb.org/tr/belgeler/birlesmis-milletler/guvenlik-konseyi-kararlari

-ROC https://tr.euronews.com/2021/02/19/rusya-ya-doping-cezas-rus-tak-m-icin-yeni-isim-ve-bayrak-secildi

-Fenerbahçe-Limasol Maçları https://www.tff.org/default.aspx?pageID=267&ftxtID=16601

-Famagusta bayrak krizi, https://www.haberts.com/kibrista-bayrak-krizi

-Olaylı voleybol maçı, https://www.cnnturk.com/2011/spor/diger.sporlar/12/09/rum.taraftarlar.galatasaraya.saldirdi/639807.0/index.html

 

 

 

 

 

 

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir