Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma sırasında Kıbrıs konusunu gündeme getirmesi, meselenin yeniden uluslararası arenada tartışmaya açılmasına yol açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “Dünya Kıbrıs’ın bağımsızlığını tanımalı” çağrısının ardından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, konuyu İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın gündemine taşıdı. Teşkilata üye ülkelerin dışişleri bakanları toplantısında konuşan Ertuğruloğlu, “Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasının ve müktesep haklarının, yani Kıbrıs Türk devletinin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesini talep etmektedir” dedi.

Siyasi müzakere sürecinde 50 yılı geride bıraktıklarını hatırlatan Bakan Ertuğruloğlu, artık başka seçenekleri araştırma zamanının geldiğini vurgulayarak, İslâm İşbirliği Teşkilâtı’na üye ülkelere Kıbrıs’ı resmen tanımaları çağrısında bulundu.

ŞİMDİYE KADAR YOK
Türkiye, İslâm dünyasının birçok noktasındaki sorunlarda aktif biçimde arabulucu ve barış sağlayıcı bir misyonla hareket etmesine rağmen, Kıbrıs meselesinde Müslüman ülkeler çözüm için henüz yeterince destek vermiş değil. Arap dünyasında, milliyetçi cereyanların etkisiyle Yunanistan ve Rum tezlerine yakın bir çizgi kuvvetini korurken, Kıbrıs davasının Asya ve Türk dünyasının gündeminde hak ettiği noktaya gelmesi için Türkiye’nin diplomatik ve siyasi çabaları sürüyor.

SADECE LİBYA
1974’teki Barış Harekâtı sırasında Türkiye’yi destekleyen ve Türk ordusunun yedek parça ve mühimmat ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunan dönemin Libya Lideri Muammer Kaddafi, bu noktada dikkat çekici bir istisna olarak hâlâ hatırlanıyor. Harekâtın emrini veren Başbakan Yardımcısı Necmeddin Erbakan’la irtibat kuran Kaddafi, 1970’li yıllar boyunca Türkiye’nin haklı davasındaki nadir destekçilerden biri olmayı sürdürmüştü. Kaddafi, 2011’de patlak veren halk ayaklanması sırasında, Libya’nın Sirte kentinde linç edilerek öldürülmüştü.

Aksa yangınıyla kuruldu
İslâm İşbirliği Teşkilâtı, 21 Ağustos 1969’da Mescid-i Aksa’nın Avustralyalı Hristiyan Siyonist Dennis Michael Rohan tarafından kundaklanmasının ardından, Fas’ın başkenti Rabat’ta kuruldu. Dönemin Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın çağrısıyla bir araya gelen İslâm dünyasının devlet ve hükümet başkanları, Müslüman ülkeleri aynı çatı altında toplamak için İslâm Konferansı Örgütü’nü kurdu. Müslümanların problemlerine odaklanan ve İslâm ülkeleri arasında yardımlaşma ve dayanışmayı hedefleyen kurumun ismi, 2011’de Kazakistan’daki zirve toplantısı sırasında “İslâm İşbirliği Teşkilâtı” olarak değiştirildi. Teşkilâtın merkezi Suudi Arabistan’ın Cidde kentindedir.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir