Adının açıklanmasını istemeyen İsrailli bir siyasi kaynak, yerel basına yaptığı açıklamada, “Başbakan Lapid’in, Lübnan’ın anlaşma metninde yapılmasını istediği değişiklikleri kabul etmediğini ve müzakere ekibine bunları reddetmesi talimatı verdiğini” belirtti.
İsrailli kaynak, Lapid’in “bunun yakın zamanda anlaşmaya varılmaması anlamına gelse de İsrail’in güvenlik ve ekonomik çıkarlarından hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini açıkça ifade ettiğini” aktardı.
Mümkün olan en kısa vakitte Tel Aviv’in Kariş doğal gaz sahasında üretime başlayacağını kaydeden söz konusu kaynak, Hizbullah’ın bu sahayı hedef alması ya da tehdit etmesi halinde müzakerelerin duracağını ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Lübnan vatandaşlarına “neden bir doğal gaz platformları ve ekonomik bir geleceklerinin olmadığını açıklamak zorunda kalacağını” ifade etti.
İsrail Savunma Bakanı Gantz’dan Hizbullah’a tehdit
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz da katıldığı bir askeri törende, “Eğer ki Hizbullah, altyapımıza, egemenliğimize bir zarar vermek ister Lübnan’ın ödeyeceği askeri bedel ağır olur.” dedi.
Gantz, İsrail’in altyapısını korumaya hazır olduklarını belirterek, “savaş istemediklerini ancak gerekirse kaçınmayacaklarını” söyledi.
Anlaşmanın seçimlerden önce tamamlanması “düşük ihtimal”
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’na (KAN) konuşan üst düzey siyasi bir kaynak ise deniz sınırı anlaşmasının 1 Kasım’da yapılacak seçimlerden önce tamamlanması olasılığının “düşük olduğunu” söyledi.
Söz konusu kaynak, Lübnan’ın anlaşma metninde istediği değişikliklerin İsrail için “anlaşmanın temel unsurlarından” olduğunu kaydetti.
Anlaşmada iki konu üzerinde ihtilaf var
İsrail, taslak anlaşmasında “duba çizgisi” diye isimlendirdiği biçimde bunun taraflar arasında uluslararası deniz sınırının çizilmesi olarak öngördüğünü açıklamıştı. Buna karşın Lübnan’ın anlaşmada bunun bir “uluslararası sınırın çizilmesi” değil “sınırdaki çatışmanın sona ermesi” şeklinde yer almasını istediği aktarıldı.
Anlaşmanın son taslağında, Lübnan’ın Kana doğal gaz sahasında Total şirketiyle çalışacağı, İsrail’in buradan elde edilecek gelirlerden alacağı payı Total şirketiyle müzakere etmesi öngörülüyordu. Ancak İsrailli siyasi kaynağa göre, Lübnan’ın İsrail’in Total şirketiyle yapacağı müzakerelere katılmak istediği ve bu müzakerelerde onay hakkı istediği kaydedildi.
Başbakan Lapid daha önceki açıklamalarında, İsrail’in Lübnan ile uluslararası deniz sınırının çizilmesi anlaşmanı “önemli kazanımları” arasında göstermişti.
Başta ana muhalefet lideri Binyamin Netanyahu olmak üzere muhalefetten İsrail yönetiminin anlaşma için “çok fazla taviz verdiği” yönünde itirazlar yükselmişti.
İsrail’de daraltılmış kabine bugün toplanıyor
İsrail’in, Lübnan’ın anlaşmaya ilişkin teklifini reddettiği bildirilmesine rağmen, daraltılmış kabine konuyu görüşmek üzere bugün toplanacak.
Son gelişmelerin kabine toplantısında ele alınacağı belirtiliyor.
İsrail basınındaki haberlere göre, Başsavcılığın hükümete “anlaşmanın yürürlüğe girmesi için hükümetin veya Meclisin onayının gerektiğine ilişkin hukuki görüşünü bildirmesi” bekleniyor.
İsrail ile Lübnan arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı
İsrail ile Lübnan arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor.
İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı 5 bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını öne sürüyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometrekare olduğunu savunuyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail ile bir yıldır askıda olan dolaylı müzakerelere yeniden başlanması için 14 Haziran’da, arabulucu ABD’li diplomat Amos Hochstein ile bir araya gelmişti.
Hochstein, son olarak 9 Eylül’de Beyrut’ta bazı temaslarda bulunmuş ve anlaşmaya varılması hususunda iyimser olduğunu ifade etmişti. Lübnan Cumhurbaşkanı da 19 Eylül’de İsrail ile müzakerelerde son aşamaya gelindiğini, teknik detaylar üzerinde görüşmelerin yapıldığını belirtmişti.
Lübnan ve İsrail, deniz sınırının çizilmesi konusunda 2 Ekim’de ABD’den gelen “yazılı teklifi” teslim aldıklarını açıklamıştı.
Lübnan, ABD’den gelen yazılı teklife 4 Ekim’de “bazı değişikliklerin talep edildiğini” içeren bir yanıt verildiğini duyurmuştu.
TRT