Girne Düşünce Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.
Dernek mesajında, 8 Mart’ın kadın haklarına dair bir gün olarak ilk kez kutlanmaya başlamasının üzerinden 100 yılı aşkın zaman geçtiği ancak, 2022 yılında hala toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmadığı, kadınların ve LGBTI+ bireylerin ayrımcılık ve hak ihlalleri yaşadığı, eril tahakküm altında baskı ve çeşitli şiddet türlerine maruz bırakıldığı bir düzende yaşandığı kaydedildi.
Kuzey Kıbrıs’ta özel işte çalışan, sosyal güvenceden yoksun emekçi kadınlara karşı pandemiden dolayı ekonomik şiddetin dozunun arttığı ileri sürülen açıklamada, sosyal devlet olmayan yapının içinde, kayıt dışı ekonomide kadının emeğinin de daha da görünmez hale geldi belirtildi.
“1 Ocak 2008’de yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Yasası ile bu tarihten itibaren kamuda göreve başlayan kadınların yasal olarak sahip olduğu beş yıla bir yıl yıpranma payının yürürlükten kaldırıldığı” kaydedilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyetinde var olan muhafazakar politikaların Kuzey Kıbrıs’ta da uygulanması için Kuzey Kıbrıs’ta ‘Aile Çalıştayı’ düzenlenerek kadının yerinin kamusal alan değil, ev içinde ‘anne’ kimliği ile var olmasının öngörüldüğü, Aile Çalıştay’ına katılan ve katkı koyanların devletin belirlediği aile kavramının dışında kaldığı, LGBT+ bireylerin yer almadığı kadınlarla ilgili politikalar üreterek kararlar alındığı iddia edildi.
Kuzey Kıbrıs’ta yapılan son seçimlerde mecliste kadın milletvekili sayısının artmış olsa da bakanlar kurulunda hiçbir kadının olmamasının, kadının siyasetteki temsiliyetinde var olan ataerkil ve muhafazakar zihniyetin devamının göstergesi olduğu ileri sürülen açıklamada, dünya gündeminde savaşlar devam ederken kadının özgürleşmesi ve varoluş mücadelesinin göz ardı edilmeye devam edildiği kaydedildi.
Daha özgür ve daha eşit bir yaşam için muhafazakar ataerkile, neo-liberalizm politikalarına, sömürüye baskı ve kolonyalist politikalara karşı kadınlar ve LGBTİ+ bireylerin dayanışmayı büyüterek Kıbrıs’ta federasyon ve barış için eril tahakkümden bağımsız, örgütlenerek mücadele etmeye devam etmesinin şart olduğu kaydedilen açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, insanın öteki üzerinde her türlü tahakkümünün son bulduğu, her türlü ayırımcılığın ve hak ihlallerinin yaşanmayacağı düzen için eşitlikçi ve adil toplum ilkelerini benimsemiş herkes ile omuz omuza mücadelelerinin süreceği belirtildi.