Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, başbakan olarak görev yaptığı dönemde bilimsel veriler ve ekonomik dinamikler göz önünde bulundurularak aldıkları akılcı tedbirler sonrasında ekonomideki daralmanın asgariye indirildiğini ve ekonominin, pandemi öncesi boyutlarını yakaladığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, 2023 Mali Yılı Bütçesi’yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın ekim ayı sonu itibarı ile Meclis’in gündemine geldiğini öğrendiğini kaydeden Tatar, “Devlet işlerinin kesintiye uğramadan devam etmesi, halkımızın hak ettiği devlet hizmetlerine erişimi açısından temennim, bütçe görüşmelerinin ivedilikle tamamlanarak Cumhuriyet Meclis’inin değerli milletvekilleri tarafından bütçenin onaylanmasıdır” dedi.
Pandemi ve döviz krizinin kamu maliyesi üzerindeki azımsanmayacak etkilerine rağmen, zamanında alınan doğru tedbirlerle birlikte devleti ayakta tutmaya, bütün mükellefiyetlerin yerine getirilmesine devam edildiğini; ticaret insanına, sanayiciye, memura, işçiye, emekliye ödemeler gerçekleştiğini belirten Tatar, Anavatan Türkiye’nin desteği ve ekonomik ve mali iş birliği protokollerinin de kamu maliyesini disipline etme yönünde büyük katkı sağladığını bildirdi.
Açıklamasında Kıbrıs konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Kıbrıs siyasetinde ortaya koyduğumuz kararlı irade sonucu oluşan yeni konjonktüre binaen atılan siyasi adımlar, bilhassa Maraş açılımıyla yaratılan siyasi kazanım ve ekonomik potansiyel, ilerleyen dönemlerde birçok ekonomik kazanımı da beraberinde getirecektir.”
” KKTC’nin yolu aydınlık”
Resmi veriler ışığında ülkede yükseköğretime yönelik öğrenci sayısında yaşanan artışın, turizm sektörüne yönelik oluşan yoğun talep ve doluluk oranının, Maraş’ın yaptıkları açılımla bir cazibe merkezine dönüşerek özelde Gazimağusa daha genel ölçekte ise KKTC ekonomisine yarattığı katma değerin, KKTC’nin gelecekte yolunun ne kadar aydınlık olduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye alışverişe yönelik oluşan ve artmakta olan talep; ekonomiye sıcak para akışına sebebiyet vermiş, ekonominin daralmasının önüne geçmiştir. Buna ek olarak gerçekleştirilen ihracata ilaveten ülkeye gelip nüfusu artıran kesime de ürettiğimizi sunmaya odaklanmak, ülkemizin mukayeseli üstünlüğüne endeksli çalışmalara yoğunlaşmak, KKTC ekonomisinin rekabet gücünü yükseltirken, hane halkının alım gücünü düşürmemek adına fiyatları normal seviyelere oturtmak da önceliğimiz olmalıdır. İç ekonomik dinamiklerinin devreye konarak ekonomik istikrarın yeniden sağlanması ve kapsayıcı büyümeye geçişin kolaylaştırılması için ekonomik çevrelerle sürekli fikir alışverişinde bulunmaya, gerek duyuldukça devam edeceğim.”
Cumhurbaşkanı Tatar, jeopolitik gelişmelere endeksli olarak emtia fiyatlarındaki belirsizlik, akaryakıt fiyatlarındaki oynaklıklar, döviz kurlarındaki durum ve negatif enflasyonist beklentilerin ülke ekonomisine etkisini asgariye indirmek için devlet yetkilileriyle ekonomik çevreler arasında yürüttüğü istişare ve çalışmalara devam edeceğini vurguladı.
Ticaret insanlarının faaliyetlerine ek olarak KKTC’nin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulması ve kendi kendine yeterli olabilmesi için mal ve hizmet üretimlerinin arttırılmasının da ayrıca önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları belirtti:
“Kıbrıs konusunda ortaya konmakta olan yeni siyaset, pandemi sürecinin zamanında ve doğru yönetilmesi, ekonominin daralmasının önüne geçmesinin, doğru siyasi hamlelerle birlikte hiç kuşkusuz içerisinden geçmekte olduğumuz enflasyonist ortamın yarattığı negatif etkiler, siyasi popülizmden uzak kalarak alınacak olan doğru ekonomik tedbirlerle önümüzdeki dönemde asgariye indirilecektir.
KKTC kamu kuruluşlarının kurumsal kapasitesini güçlendirilmesi, geliştirilmesi, bütçe açığının önemli ölçüde giderilmesi, verimlilik çerçevesinde gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemlerin alınmasını hedefleyen KKTC-TC 2023 İktisadi Mali İş Birliği Protokolü’nün imzalanıp yaşama geçirilmesiyle birlikte kamu yönetimi ve kamu maliyesi politikaları, ekonomi ve finans politikalarının çok daha sürdürülebilir bir kurumsal yapıya dönüşeceğine dikkat çekmekte fayda görüyorum.”