Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Bakanlıkta düzenlenen “Yeni Nesil İhracat Destekleri ile Prefinansman Modeli Lansmanı ve Prefinansman Modeli Protokolü İmza Töreni”ne katıldı.
Bakan Muş, nisan ayından itibaren Bakanlık, Türk Eximbank ve İGE AŞ ile yapılan uzun istişare ve çalışmalar neticesinde bugün protokolün imzalanmasıyla prefinansman modelini hayata geçireceklerini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatçılarımıza verdiğimiz desteklerimize prefinansman imkanı getiriyoruz”
Firmaların ihracat desteklerinden yararlanmak için öncesinde faaliyetini gerçekleştirerek harcama yaptığını ve gerekli belgeleriyle incelemeci kuruluşa başvurduğunu anımsatan Muş, bu başvurunun incelenmesi ve tahakkuku neticesinde destek ödemelerinin yapıldığını bildirdi.
Muş, buna karşın başvuru, inceleme ve tahakkuk süreçleri dahil edildiğinde, faaliyet ile ödeme arasında bir süre geçtiğine ve bu durumun ihracatçılara finansman yükü doğurduğuna dikkati çekti:
“Bu yükü ortadan kaldırmak ve ihracatçılarımıza yönelik kredi kabiliyetini artırmak amacıyla İhracat Desteklerine İlişkin Karar’ımıza dayanarak, Bakanlığımız koordinasyonunda Türk Eximbank ve İGE AŞ’nin katılımıyla prefinansman ve teminata yönelik bir model geliştirdik. Pazara Giriş Projesi Hazırlama Desteği, Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Proje Desteği, Tasarım ve Ürün Geliştirme Desteği, Marka ve TURQUALITY Destek Programları, ihracat ve e-ihracat konsorsiyum statüsü verilen şirketlere yönelik destekler başta olmak üzere kurguladığımız modelde, mal ve hizmet ihracatçılarımıza verdiğimiz proje, program ve statü bazlı desteklerimize prefinansman imkanı getiriyoruz. Bakanlığımız tarafından destek başvurusu uygun görülen ihracatçılarımız, Türk Eximbank’a kredi başvurusunda bulunacak ve prefinansman protokolü çerçevesinde öncelikli olarak değerlendirmeye tabi tutulacaklardır.”
Bankalar da kefalet sistemine dahil oluyor
İGE AŞ’nin 1 Mart 2022’de hayata geçirildiğini anımsatan Muş, ağustosta 20 bankanın da ortaklığıyla şirketin sermaye yapısının güçlendirildiğini kaydetti. Muş, bankaların kefalete ilişkin protokollerinin imza sürecinin başladığını ve en kısa sürede bunların kefalet sistemine dahil olmasını öngördüklerini anlattı.
Muş, böylelikle, kredibilitesi olan ancak teminat sorunu yaşayan, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm ihracatçılar için İGE AŞ’nin finansmana erişiminin daha da kolaylaştığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Kefalet sorununa çözüm bularak firmalarımızın krediye erişim işlemlerini hızlandırdık. Bugüne kadar 2 bin 148 firmaya 6 milyar liranın üzerinde krediye kefalet sağlayarak ihracatçılarımıza finansman konusunda nefes aldıran ve bu konumunu her geçen gün güçlendirecek olan İGE AŞ, prefinansman modelimizde de önemli bir sacayağıdır. Nitekim protokol kapsamında Türk Eximbank tarafından prefinansman kredisi onaylanan ihracatçılarımıza, güçlü sermaye yapısıyla önemli bir paydaşımız olan İGE AŞ de öncelikli olarak teminat desteği sağlayacaktır. Kredisi ve öncesinde Bakanlığımızdaki destek başvurusu onaylanan ihracatçılarımızın destekleri hızlı bir şekilde ödenecek ve ihracatçımız bu hak edişlerini doğrudan Türk Eximbank nezdinde kullandırılan kredilerin geri ödemesinde kullanabilecektir.”
Bakan Muş, “İhracat Desteklerine Yönelik Prefinansman Modeli”nin ihracatçıların öteden beri talep ettiği yepyeni bir model olduğunu belirterek, “Bu modelle desteklerimizin etkinliğini artıracak, her sene destekler için bütçeden ayrılan kaynağı finansman ile eşleştirerek çarpan etkisiyle ihracatçımızın hizmetine sunacağız” sözlerini kullandı.
“Kira desteğine paylaşımlı ofislere ilişkin üyelik aidatını dahil ettik”
Muş, KOBİ’lerden başlamak üzere her seviyede ihracatçıya ihracatın tüm adımlarında önemli destekler sağladıklarına işaret ederek, talepleri dikkate alarak farklı mevzuat yapılarıyla yürütülen ihracat desteklerini yeni bir bakış açısıyla kurguladıklarını aktardı.
Muş, 18 Ağustos’ta yürürlüğe giren “5973 Sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar” ile destek mevzuatını daha anlaşılır ve yalın hale getirdiklerini belirterek, ihracata yönelik mevcut ve yeni destek programlarını bütüncül olarak tek bir çatı altında birleştirdiklerini vurguladı. Muş, söz konusu destek paketine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“KOBİ’lerimizin daha yüksek oranda ve daha fazla sayıda yurt dışı fuarlara katılımlarının önünü açtık. Daha etkin fuar organizasyonlarının düzenlenmesi amacıyla mevcut destekleri artırdık. Firmalarımızın katıldıkları fuardan daha fazla yarar sağlamaları adına organizatörlerin fuar esnasında düzenleyecekleri ikili iş görüşmelerini destek kapsamına aldık. Kira desteğine paylaşımlı ofislere ilişkin üyelik aidatını dahil ettik.
Tasarımların yarıştığı gemi yat sektöründe şirketlerimizin tasarım hizmeti alabileceği hizmet sağlayıcılarının kapsamını genişlettik. Stratejik sektörlerimiz arasında yer alan ilaç ve tıbbi cihaz/sarf gibi sektörlerimizin yurt dışı pazarlardaki kayıt, izin ve ruhsatlandırma işlemlerine ilişkin giderlerini Pazara Giriş Belgeleri Desteği kapsamına aldık. Hazırlık aşamasından pazarlamaya, tasarımdan küresel firmalara tedarikçi olmaya, tanıtımdan yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına, yurt dışı dağıtım kanalları oluşturmaktan küresel marka olmaya kadar ihracatın her aşamasına verdiğimiz destekleri yeniledik, bürokrasiyi azaltarak başvuru süreçlerini kolaylaştırdık.”
Yeni oluşturulan “Pazara Giriş Projesi Hazırlama Desteği” kapsamında ihracat ile yeni tanışan veya ihracat yapan ancak gelişime ihtiyaç duyan firmaların alacakları danışmanlıkları destekleyerek, yurt dışı pazarlara girişte daha stratejik bir şekilde hareket etmelerini sağlayacaklarını belirten Muş, perakende sektörüne yönelik “Çok Kanallı Zincir Mağaza Desteği” ile mal ticareti yapan çok kanallı zincir mağaza markası sahibi firmaların yurt dışı pazarlarda daha hızlı büyümelerini ve ihracatlarını artırabilmelerini amaçladıklarını söyledi.
Muş, “İhracat Konsorsiyumları Desteği” ile de ortak hareket ederek ürünlerini küresel pazarlara daha organize şekilde pazarlamalarını ve ihraç etmelerini sağlayacaklarını anlattı.
“Türk markası olması şartını arıyoruz”
Bakan Muş, Bakanlık olarak destek mekanizmalarında küresel trendleri yakından takip ettiklerine işaret ederek, 25 Ağustos’ta yürürlüğe giren “5986 Sayılı E-ihracat Destekleri Hakkında Karar” ile de şirketleri e-ihracata yönlendirmek amacıyla pek çok yeni desteği hayata geçireceklerini aktardı. E-ihracat desteklerine konu ürünlerin Türk markası olması veya Türkiye’de üretilmiş olması şartını aradıklarını bildiren Muş, “Böylelikle, e-ihracatımızı artırırken Türk ürünlerinin bilinirliğini de artıracağız” dedi.
Bu kararla, “Türkiye E-ihracat Platformu”nu da kurmayı hedeflediklerini belirten Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Platform ile ‘Web3’ gibi yeni nesil teknolojiler kullanarak, ülkemizin ihracatçı envanterinin dijital ortama taşınmasını ve ihracatçılarımızın farklı ülkelerdeki ithalatçılar tarafından kolayca bulunmasını ve siparişlerini buradan almalarını sağlayacağız. Getirilen yeniliklerden birisi de ‘E-ihracat Konsorsiyumları’dır.
E- ticarette dünyanın önde gelen ülkelerinin kullandığı bu toplayıcı satıcı modelini hayata geçiriyoruz. Böylelikle, ürün potansiyeli olan ancak bilgi eksikliği ve nitelikli insan kaynağı açığı bulunan KOBİ’lerimizin ürünlerinin e-ihracat yoluyla yurt dışı pazarlara ulaşmasını amaçlıyoruz. Bu kararlarda, Uzak Ülkeler Stratejisi’nde yer alan ülkelerin de bulunduğu hedef ülkelerimize yönelik destek oranlarımızı ilave 20 puana kadar, hedef ülkelere hedef sektörler olması durumunda ilave 25 puana kadar artırdık.”
Muş, 20 Nisan’da yürürlüğe giren “5448 Sayılı Hizmet İhracatının Tanımlanması, Sınıflandırılması ve Desteklenmesi Hakkında Karar”la uluslararası sektörel bir sınıflandırma yaparak destek alan “ana sektörlerin” kapsamını genişlettiklerini, yeni sektörler eklediklerini ve sektörlere özgü yeni destek unsurları tasarladıklarını da değindi.
“Bölgesel ve küresel lider firmaların ortaya çıkmasını hedefliyoruz”
“5449 sayılı Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağlarının Desteklenmesi Hakkında Karar”la da yurt dışında ilk kez ve uçtan uca tüm lojistik süreçlerin yönetilmesini sağlayacak tesislerin kurulumunu desteklediklerini hatırlatan Muş, bilişim sektörüne yönelik “5447 Sayılı E-Turquality Programı Hakkında Karar”la da inovasyonu teşvik etmeyi ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek bölgesel ve küresel lider firmaların ortaya çıkmasını hedeflediklerini söyledi.
Muş, hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların ve kuruluşların uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla faaliyet göstermelerine yönelik harcamalarının desteklendiği “2564 Sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Karar”a ilişkin bilgi verirken, “Program içerisine yeni tanımlar dahil ettik, mevcut destek unsurlarında önemli değişiklikler yaptık ve yeni destek unsurları belirleyerek programın etkinliğini artırmaya çalıştık” diye konuştu.
Bakan Muş, şu sözleri kullandı:
“İşlevsel bir yapıya sahip kararlar kapsamında getirilen yeni düzenlemeler ve destekler, ihracatın tabana yayılmasını ve ihracatçılarımızın güncel ihtiyaçlarını karşılayarak hızlı aksiyon alınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, değişen koşullara ve dinamiklere sizlerin daha hızlı şekilde uyum sağlamasını destekleyecektir. Kararlarımızın, ekonomi ve ticaret ekseninde yaşanan belirsiz süreçte size yön gösteren önemli bir rehber olacağını düşünüyoruz. Bu dalgalı denizde sağlam bir gemiyle yol aldığımız ve 2023 rotamızı izlemeye devam ettiğimiz takdirde başta ihracat olmak üzere ülkemizin tüm hedeflerine ulaşacağına yürekten inanıyorum.”
“Yıl sonu hizmet ihracatı hedefini aşacağız”
Muş, COVID-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle yaşanan hammadde, gıda ve enerji krizleri ile küresel enflasyonun, dünya ekonomisini ve ticaretini olumsuz etkilediğini belirterek, IMF gibi uluslararası kuruluşların her geçen gün küresel büyüme ve ticarete ilişkin tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini söyledi.
Bu kaotik ortama rağmen ekonominin hız kesmeden ilerlemeyi sürdürdüğüne dikkati çeken Muş, “Ekonomimiz 2022 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 7,5 büyürken, bunun yarısı mal ve hizmet ihracatı kaynaklı olmuştur. Bu yılın ilk sekiz ayı itibarıyla da ihracatımız artışını sürdürerek 165,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Muş, hizmet ihracatının da 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 62 artış kaydederek 58 milyar dolara yaklaştığını ve hizmetler dengesinin 26,7 milyar dolar fazla vererek cari açığa olumlu katkı sağladığına işaret ederek, “Bu yılın ilk yedi ayında da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 66 artış kaydederek 42 milyar dolara ulaşmıştır. Elde ettiğimiz bu ivmeyle hizmet ihracatında yılsonu hedefimiz olan 68,5 milyar doları aşmayı hedefliyoruz” dedi.
Bakan Muş’un konuşmasının ardından Bakanlık, Türk Eximbank ve İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE AŞ) arasında prefinansman modeline ilişkin protokol imzalandı.
TRT