Orgeneral Milley, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesinde 2024 mali yılı savunma bütçesi üzerine soruları yanıtladı.
Çin’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milley, Çin’in nükleer silah kapasitesinin yanı sıra, Rusya ile yakınlaşmasından endişe duyduğunu söyledi.
ABD’li komutan, “İçinde bulunduğumuz stratejik ortamda, ikisinin birbirine yaklaştığını görüyoruz. Ben buna kelimenin tam anlamıyla gerçek bir ittifak diyemem ama onların birbirine yaklaştığını görüyoruz ve bu rahatsız edici.” dedi.
Çin’in nükleer kapasitesinin henüz ABD ile boy ölçüşecek durumda olmadığına işaret eden Milley, “Ancak önemli bir nükleer kapasiteye sahipler ve menzili ABD’ye kadar uzanabilen kıtalararası balistik füzelere sahipler. Bu açıkçası rahatsız edici. Yani şu anda, nükleer silahlı iki büyük güçle karşı karşıya olduğumuz bir durumdayız.” ifadelerini kullandı.
Milley, Soğuk Savaş’ın caydırıcılık ilkelerinin hala geçerli olduğunu ancak iki nükleer güçle karşı karşıya olmanın getirdiği bir karmaşıklığın söz konusu olduğunu söyledi.
ABD’li general, Çin’in nükleer silah programının geleceğine ilişkin ise şöyle konuştu:
“Çin’in gelecek 10 ile 20 yıl içinde öngördüğü nükleer kalkınma programını yavaşlatmak, durdurmak, engellemek veya yok etmek için muhtemelen hiçbir şey yapamayacağız. Bunu kendi planlarına göre yapacaklar ve bence bunun olmasını önlemek için dışarıdan yapabileceğimiz çok az baskı var. Bazı ekonomik araçlar olabilir. İstihbarat dünyasında başka şeyler olabilir ama muhtemelen planlarını gerçekleştirecekler. ABD ile küresel bir rakip olmak ve yüzyılın ortalarında askeri olarak üstün olmak gibi ulusal bir hedefleri var. Bunu yapmak için bu yola çıktılar. Bu gerçekten rahatsız edici.”
Suriye’den çekilme tasarısı
Oturumda ABD’nin Suriye’den çekilmesine ilişkin Temsilciler Meclisine sunulan tasarıya değinen Milley, “Bu tartışmaları başlatan komitenin üyelerini takdir ediyorum. Bunun değerli olduğunu düşünüyorum. Şayet hayatlarımızı tehlikeye atacaksak, Amerikan halkının arkamızda olduğunu bilmek istiyoruz. Yani Amerikan halkının desteği yoksa biz de orada olmamalıyız. Bu kadar basit. O yüzden bu çabayı da alkışlıyorum.” ifadelerini kullandı.
ABD Temsilciler Meclisi Florida temsilcisi Cumhuriyetçi Matt Gaetz’in sunduğu, Başkan Joe Biden’ı tüm Amerikan askerlerini Suriye’den çekmeye çağıran yasa tasarısı, 103’e karşı 321 oyla reddedilmişti.
“Hipersonik silah yarışını durduracak bir strateji duymak istiyoruz”
Oturumda Massaschussetts vekili Demokrat Seth Moulton, Savunma Bakanı Austin’e hipersonik füzelerin istikrarsızlaştırıcı silahlar olup olmadığını sordu.
Austin’in “potansiyel olarak istikrarsızlaştırıcı” yanıtını vermesi üzerine, Moulton, ABD’nin yaptığı tek şeyin hipersonik silahlar konusunda Rusya ve Çin’e yetişmek olduğunu ve bunun bir silah yarışına dönüştüğünü söyledi.
Moulton, “Bizim ikincil saldırı kabiliyetimiz caydırıcılık sağlıyor. Öyle görünüyor ki oldukça kötü nedenlerle bir silah yarışına girmiş ve Rusya ile Çin’i yakalamaya çalışıyoruz. Çünkü temelde istikrarsızlaştırıcı, dünyayı daha da güvensiz bir yer haline getirecek daha fazla hipersonik füze elde etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, silah yarışını kazanacak bir stratejiyi değil, onu durduracak bir stratejiyi duymaya ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
2002 Askeri Güç Kullanma yetkisinin kaldırılması
Senatonun 30’a karşı 66 oyla kabul ettiği ve Irak’ın işgaline imkan tanıyan 2002 Askeri Güç Kullanma Yetki (AUMF) yasasının iptalini öngören tasarı da gündeme geldi.
Austin, 2002 AUMF yasası iptal edilse bile 2001 AUMF kapsamında Orta Doğu’daki operasyonları sürdürme yetkilerinin bulunduğunu söyledi.
ABD’li bakan, 2001 AUMF yetki yasasının iptal edilmesi durumunda ise Kongrenin bölgedeki operasyonları devam ettirecek daha spesifik bir yetki yasası çıkarması gerektiğini söyledi.
Oturumda diğer taraftan, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi konusunda tartışma çıktı.
Birçok temsilci, başta Austin olmak üzere karar verici pozisyonda bulunan yetkililer için hesap vermesi gerektiği yorumunda bulundu.
Austin ise çekilme kararı konusunda pişman olmadığını, verilen emri mümkün olabilecek en hızlı şekilde yerine getirdiklerini belirterek kendini savundu.
TRT