Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, hükümetin, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarında konsolideyi kaldırarak hayat pahalılığı uygulamasını değiştirme kararının ardından hazırladığı yasa tasarılarının, ilgili Meclis komitesinde ivedilikle ele alınmasına ilişkin tezkereler görüşülerek oylandı. Tezkereler oy çokluğuyla kabul edildi.
Toplantının sunuşlar bölümünde Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş Görev ve Çalışına Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Sivil Savunma Teşkilatı Personel (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkiler) (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasası, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, KT Sosyal Sigortalar değişiklik yasa tasarısı, Sosyal Güvenlik değişiklik yasa tasarısı, Atatürk Öğretmen Akademisi Kuruluş (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın ivedilik tezkereleri onaylandı.
Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı’yla ilgili tezkerenin okunmasının ardından CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman söz aldı.
-Erhürman: “Sorun alım gücünün azalması”
Erhürman, bunun arkasından da diğer yasa tasarılarıyla ilgili ivedilik talebi geleceğini belirterek, ekonomik yaşamdaki temel sorunun, piyasada istikrar olmaması ve bunun alım gücünde eksilme olarak yansıdığını söyledi.
Sorunun maaşların yükselmesi değil alım gücünün azalması olduğunu kaydeden Erhürman, kendilerinin stabil para birimine geçmeyi önerdiklerini ancak bunun kabul edilmeyerek hayat pahalılığında yeni uygulamaya geçildiğini anlattı.
Bunun bir çözüm getirmediğini, hayat pahalılığının artmasıyla, personel giderlerinin, asgari ücretin de arttığını ve bu döngünün içinde alım gücünün düşmesine sebep olduğunu anlattan Erhürman, “Maaşlar da arttı ancak alınabilirlik azaldı” dedi.
Erhürman, bu tuhaflığın insanların Güney Kıbrıs’tan alışveriş yapma potansiyelinin artışına sebep olduğunu kaydederek, ”Ekonominin kötü yönetildiğinin kanıtı oldu” dedi.
Erhürman, “Sonuç olarak geçen senenin 3. çeyreğiyle bu senenin 3. çeyreğinde kuzeyden güneye geçişler yüzde 18 artarken güneyden kuzeye geçişler de yüzde 11 azaldı” diye konuştu.
Bu rakamların kuzeydeki herkesin güneye geçme hakkı olmamasına rağmen gerçekleştiğinin de unutulmaması gerektiğini kaydeden Erhürman, Ticaret Odası Başkanı’nın da “güneye geçemeyenleri Allah korusun” dediğini hatırlattı.
Bunun tam bir felaket olduğuna işaret eden Erhürman, kuzeydeki pahalılaşmanın turistin de Yunan adalarına kaymasına neden olduğunu savundu.
Tufan Erhürman, bugün geçirilmeye çalışılan yasa tasarısının da işe yaramayacağını savunarak tasarıyla ilgili eleştirilerini sıraladı.
Kuzeydekilerin aldıkları maaş yükselmesine rağmen aldıkları hizmetin azaldığına dikkat çeken Erhürman, konunun milletvekili maaşları üzerinden değil sigorta emeklilerinin maaşları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
-“Yapılmaya çalışılan sadece alım gücünün daha da düşmesine sebep olacak bir adım”
Erhürman, piyasadaki istikrarsızlığın sebebinin bu tasarıyla alakası olmadığını, insanlar ekonomik olarak sıkıntıdayken Maliye’nin bir tek maaşları kaldıramamasını eleştirdi. Erhürman, bugün yapılmaya çalışılanın sadece alım gücünün daha da düşmesine sebep olacak bir adım olduğunu kaydetti.
Erhürman, yapılmak istenenin kabul edilebilir bir şey olmadığını, bu tasarının komiteye gelmesiyle “paparaların” kopacağını savunarak, “Gelirleri koruma ve giderleri azaltma yönünde bir girişim yapılmazken sigorta emeklilerinin “ümüğünü sıkma” çalışmasıdır.” diye konuştu.
İvedilik alınsa bile komitede rakamların konuşulmasıyla kıyametin kopacağını, yapılacak olanın hiçbir kademeye ve sektöre fayda sağlamayacağını savunan Erhürman, 2026’dan itibaren tüm çalışanların kafa üstü çakılacağı varoluşsal bir soruna adım atılacağını belirtti.
Aklın yolu bu mantıksız talebin ivedilikten arındırılması olduğunu söyleyen Erhürman, diğer tasarılarla ilgili de oylarının da redtolacağını belirtti.
-Berova: “Kazanç güneyle paralel”
Maliye Bakanı Özdemir Berova da, esas olanın alım gücünü korumak olduğunu, bunu oluşturan etmenlerin de kazanç ve hizmet alımındaki giderler olduğunu söyledi.
Kazanç olarak bakıldığında ücretlilerin kazancının güneyle paralel gittiğini belirterek, yüksek enflasyondan geçildiğini TC’deki enflasyonun düşmeye başladığını ve bu nedenle öngörülebilir bir maliye analizi yapmaları gerektiğini kaydetti.
Berova, bu düzenlemeyle birlikte, hayat pahalılığının yılda iki kez verilmeye devam edileceğini ve hayat pahalılığı oranında yükseltileceğini anlattı. Berova, bu uygulamanın emeklilik maaşlarına negatif etki etmeyeceğini de vurguladı.
Ekonominin ekmek fiyatı üzerinden yorumlanmasının olabilecek en mantıksız olgu olduğunu söyleyen Berova, 2023 yılında asgari ücretle 1938 ekmek alınırken, bugün bunun 4680 ekmeye çıktığını ancak bunun alım gücünün arttığını göstermediğini belirtti.
Bunun da muhalefetin yanlış bir örnekleme üzerinden gittiğini, amacın oluşacak hayat pahalılığının çok yükselmediğini kaydeden Berova, çalışanın maaşının hayat pahalılığı oranında artmasını sağlayacağını söyledi.
Maliye Bakanı Özdemir Berova, güneyle kuzey arasında geçişler konusunda Erhürman’ın verdiği oranların doğru olduğunu, bunun da alım gücünü arttıracak politikalar ortaya koymalarının doğruluğunu gösterdiğini söyledi.
2025 yılının kolay geçmeyeceğini belirten Berova, ancak bu yapılanların kamu maliyesindeki açığı kapatmak için değil orta ve uzun vadede verilecek güven mesajıyla piyasayı ucuzlatmayı hedeflediklerini anlattı.
CTP Genel Başkanı Erhürman yeniden söz alarak, kendisinin ekmek sayısıyla ilgili bir şey söylemediğini sadece ithalat ve narh koyarak çözüm üretilemediğine işaret ettiğini, zaten Berova’nın verdiği örnekle de alım gücünün arttığı anlamına gelmediğini de açıkladığını hatırlattı.
İthalat rakamındaki göstergelerin nüfusla alakalı olduğunu, turistlerin başka yerlere kaymasıyla kaybedilen gelirden bahsettiğini vurgulayan Erhürman, mevzuatta fiyatlandırma üzerinden bir cezalandırma olmadığını söyledi.
Fiyat tahribatının bir yılda düzeltilemeyecek hale geldiğini, işçi ve işveren sayısının denildiği gibi artmadığını, 2025’te bunun daha da azalacağını savunan Erhürman, emlak alanındaki artışın da devam etmeyeceğinin belli olduğunu, zaten artmasının da mali artışa işaret etmeyeceğini anlattı.
Erhürman, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğluyla yorumlama farklılıkları olduğunu ve bunun konuşulması gerektiğini belirterek, güneyle maaşların eşitlenmesini inkar etmediklerini, alınan para çoğalırken kendisinin alım gücünün düşüşüne işaret etmeye çalıştığını yineledi.
Bu düzenlemelerin alım gücünde bir artış vadetmediğini, Maliye’ye de bir katkısı olmayacağını o zaman niye böyle bir düzenlemeye gidildiğini anlayamadığını kaydeden Erhürman, piyasada öngörülebilirliğin nasıl sağlanacağını da anlayamadığını vurguladı.
Erhürman, Berova’nın söylediğinden kuzeyden değil güneyden alışveriş yapabilenlerin de gelirini azaltarak yaşamı iki taraftan da zorlaştıracağı anlamına geldiğini ileri sürdü.
Sorunun, alınan ürünün fiyatı değil, kimin o üründen ne kadar alabildiği olduğunu ifade eden Erhürman, burada yapılan şeyin tek sonucunun alım gücünü azaltmak olduğunu, bunun ne faydası olacağını anlayamadığını söyledi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, sıkıntı olmadığını söylemenin saflık olacağını, iyiye gidilmediğini ancak geçen yıldaki ithalatın çok üzerine çıkıldığını söyledi.
Amcaoğlu, işçi ve işveren sayılarının artması, ihracatın artması için bunları iyi değerlendirmek gerektiğini, herkesin gailesinin reel sektörün ayakta kalmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Amcaoğlu, marketlere giderek yapılan denetimlerin işe yaramadığını Erhürman’ın başbakanlığı döneminde gördüklerini de belirtti.
Amcaoğlu, bugün çok dikkatli adım atılması, denetimlerin teknolojiyle yapılması için çalıştıklarını, kısa süre sonra anlık verilerle ekonomiyi izleyebilmeyi umduklarını ifade etti.
Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı’yla ilgili söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, bu tasarının gerekçesinde hayat pahalılığı ödeneğinin konsolide yapılmaksızın verilmesi maddesinin sigortalıların maaşında değişiklik öngörmediğini bu nedenle zaman harcamalarına sebep olduğunu söyleyerek bunun sebebini sordu.
Şahali, boşuna ümit beslediklerini, müdahalenin yapılacağının kesin olduğunu belirterek, hükümeti, söz konusu tasarıları özensiz hazırlamakla eleştirdi; her kelimenin bir dizi insanın hayatını etkileyeceğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Şahali, bu değişikliklerin bedeli ödenmesi gereken kayıplara yol açacağını ifade etti.
Yerinden söz alan Maliye Bakanı Berova, Şahali’nin okuduğunun doğru olduğunu, sehven bir hata yapıldığını, torba yasa yapmaya uygun yasalar olmaması nedeniyle hatanın komite safhasında düzeltileceğini kaydetti.
Konuşmasına devam eden Erkut Şahali, önceki yılda uygulanan matrahların yüzde 30’dan 50’ye çıkartılmasının sebebini anlamaya ihtiyaçları olduğunu söyledi. Şahali, hayat pahalılığı yüzde 51 iken vergi diliminin yüzde 50 artmasının anlamını çözemediğini kaydetti.
Yerinden cevap veren Maliye Bakanı Berova, Şahali’nin hesaplama yönteminin elmalarla armutları karıştırmak olduğunu, bu düzenlemeye 5 sendikanın olumlu görüş verdiğini, ayrıntıların bütçe görüşmeleri sırasında anlatacağını kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra yeniden oluşturulan sürekli komiteler milletvekillerinin bilgisine getirildi.