Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü(TAE) Müdürü Cem Karaca, maviyemişin (blueberry/yaban mersini) ülke tarımında alternatif ürün olabileceğini, meyvenin adaya uyumunu görmek için çalışmaların başlatıldığını söyledi.

Cem Karaca ve maviyemiş alanında uzman Türkiye’den Çukurova Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Uzmanı Dr. Burhanettin İmrak, TAK’a maviyemiş üretimi ve adaya uyumu hakkında bilgi verdi.

KKTC’de maviyemiş hakkında üreticilere yönelik olarak ay içerisinde sunum da yapan İmrak, maviyemişin (blueberry, yaban mersini) yüksek antioksidan içeriği ve sağlık sektöründe yaygın kullanımından dolayı talebi yüksek bir meyve olduğunu söyledi.

Maviyemişin adaya uygun olup olmadığını görmek için devam eden çalışmaları özetleyen İmrak, genel olarak meyve çeşitlerinin ülke iklimine uyumlu olup olmadığını görmek için ilk aşamada iki noktaya baktıklarını söyledi.

Birinci noktanın soğuklama ihtiyacı olduğunu ifade eden İmrak, “Özellikle yaprağı dökülen meyve ağaçlarında, soğuklama ihtiyacı (ürün verebilmek için ağacın ihtiyaç duyduğu soğukluk) değişiyor. Bunun için önce Kıbrıs’taki soğukluk sürelerini ve derecelerini bilmek gerekiyor”. İmrak, 10 yıldan uzun bir süre sürdürdükleri çalışma neticesinde KKTC için soğuklama haritası çıkarttıklarını belirtti.

İkinci baktıkları noktanın da bitkinin ihtiyacı olan soğuklamayı, çıkardıkları haritada karşılayan bölgelerin bulunup bulunmadığına bakmak olduğunu ifade eden İmrak, “Soğuklama ihtiyacı açısından üreticinin, çeşit seçimi yaparken tarımla ilgili dairelerden bilgi alması gerekiyor. Bu bilgilere sahip olmayan birisi büyük olasılıkla hata yapar. Üreticiler, bahçe kurmadan bitkinin soğuklama ihtiyacı ile ilgili daire veya uzmanlardan görüş almalıdır. Kuzey Kıbrıs’ta maviyemiş parseli var ama çeşit uygun mu bunu bilmiyoruz?” dedi.

İmrak, denemeler için çeşit seçiminde soğuklama ihtiyacı düşük olan ürünleri tercih ettiklerini, “uygun maviyemiş çeşidinin KKTC’de de yetişebileceğine” inandığını kaydetti.

Maviyemiş çeşitleri arasında en düşük soğuklama ihtiyacının 200 saat olduğunu kaydeden İmrak soğuklama haritasına göre Yeşilırmak ve Mehmetçik’in maviyemişin soğuklama ihtiyacını karşılayamadığını ancak Güzelyurt ve Esentepe’nin gerekli soğuklamayı verebileceğini kaydetti.

Maviyemişin kök derinliğinin 25-30 cm olduğunu, narenciyeye göre çok daha az suya ihtiyacı bulunduğunu belirten İmrak, bir dönüm narenciyenin ihtiyacı olan suyun bin (1,000) ton, maviyemişin de 200 ton olduğunu kaydetti.

Üzerinde durdukları maviyemiş çeşidinin erkenci olduğunu dolayısıyla zararlı mücadelesi de gerektirmediğini kaydeden İmrak, “Meyve hasadı Nisan’da bitiyor, bu da zararlılara karşı mücadeleyi gerektirmiyor.” dedi.

Maviyemişin ideal toprak ph’sının 5.2 olduğunu, KKTC topraklarının yüksek ph’lı olmasından dolayı toprak yapısının üretimi sınırlandıran en büyük etken olduğunu, ancak turf, cocopeat gibi organik madde ve perlit kullanılarak, yerde sırt şeklinde ideal büyüme ortamı yaratılabileceğini kaydeden İmrak, maviyemiş için alınması gereken diğer bir önlemin de bitkiyi yazın güneşten korumak olduğunu, gölgeleme sistemi gerektiğini belirtti.

Üreticilere alternatif ürünler yanında daha erkenci ve kaliteli çeşitler sunmanın çok önemli olduğunu ifade eden İmran. “Özellikle Güzelyurt ve soğuklaması yeterli olan bölgeleri yeni çeşitlerle birlikte zenginleştirmemiz gerekiyor. Bu kaysı, erik, şeftali, nektarin blueberry olabilir. Nisan 15’te olgunlaşan nektarin çeşitleri var. Bunları değerlendirmek gerekiyor” dedi.

İmran, Maviyemiş ağacının 6-8 kg verim verdiğini, bir dönüme de 220 ağaç ekilebileceğini kaydetti.

TAE Müdürü Cem Karaca ise “Türkiye’den gelen suyu en verimli şekilde kullanmamız gerekiyor, bu nedenle üreticiler için alternatif ürünler belirlenmeli” dedi.

Maviyemiş üretimi ile ilgili TAE’yi arayıp soranın çok olduğunu kaydeden Karaca, maviyemiş yetiştiriciliğini bu ilgiden dolayı gündeme aldıklarını kaydetti. Cem Karaca, “TAE’nin en önemli görevlerinden birisinin, üreticilere, ülkeye uyumlu alternatif ürünler sunmaktır” dedi.

Erkenci ürünlerin belirlenmesinin önemli bir çalışma olduğunu kaydeden Karaca, “Erkenci ürünler her zaman iyi gelir getiren çeşitlerdir. Maliyeti de düşük olur çünkü havalar çok sıcak olmadığından zararlılarla da mücadele yapılmasına gerek kalmıyor veya çok kısa bir mücadele gerektiriyor” dedi.

Karaca, “Nektarin, avokado, zeytin, şeftali, erik kaysı ve kiraz çeşitleri üzerinde denemeler yaptık, dolayısıyla söz konusu çeşitler hakkında üreticiye yardımcı olabiliriz” dedi.

Denemesi tamamlanmayan alternatif ürünlerle ilgili üreticilere tavsiyelerde bulunmalarının da yanlış olacağını dolayısıyla bunu yapmadıklarını, pek çok ürünle ilgili denemelerin devam ettiğini kaydeden Karaca, “Önümüzdeki ekim döneminde maviyemiş deneme parseli kurulması için çalışmalara başladık” dedi.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir