Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor.

-Amcaoğlu

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu konuşmasında, 2020 yılında pandemiden dolayı ekonomi ve Maliye’nin içinde bulunduğu şartlarda çalışmalar yaptıklarına dikkat çekti.

Akaryakıtın dört önemli etkisi olduğunu söylen Amcaoğlu, dizelde fiyat değişikliği olmaması için çok çalıştıklarını söyledi.

Pandemi döneminden sonra akaryakıt ihtiyacının arttığını dile getiren Amcaoğlu, özellikle Güney’den gelen vatandaşların ülkede alışveriş ve akaryakıt alımı yapmasından dolayı ekonomik döngünün arttığına dikkat çekti.

Akaryakıtta yapılan tespitler ve uygulanan politikaları anlatan Amcaoğlu, 142 akaryakıt istasyonu verilerine otomatik ulaştıklarını verilerde kayıt dışılığın önlenmesi çalışmalılarının da denetlendiğini kaydetti.

Elektronik etiketle ilgili çalışmaların tamamlandığını dile getiren Amcaoğlu, bazı büyük marketlerden başlamak üzere elektronik etiketlendirmenin kullanılacağını belirtti.

Elektronik etiketlenmeyle fiyatların saniyelik olarak görülebileceğini dile getiren Amcaoğlu, sistemin uygulanmasıyla tüm verilere rahatlıkla ulaşılabileceğini kaydetti.

Et fiyatlarıyla ilgili denetimler de yapıldığını dile getiren Amcaoğlu, geçen ay 11 bin 729 adet küçükbaş hayvanın kesildiğini, ülkede et sıkıntısı olduğu söyleminin doğru olmadığını söyledi.

Amcaoğlu, bir önceki et kesiminde yüzde ellilik artış olduğunu da belirtti.

Amcaoğlu, hayat pahalılığı uygulamasının daha sık uygulanması gerektiği söylemini ısrarla gündeme getirdiklerini dile getirdi.

Sıkıntıların farkında olduklarını ve ülkenin kapalı ekonomide yaşadığını bildiklerini dile getiren Amcaoğlu, başta turizm ve yükseköğretim olmak üzere ihracata yönelik makro büyüme ve üretimin yapılması çalışmalarının da sürdüğünü, ülkedeki ihracatın gelişeceğini belirtti.

Ülkenin kendi ayakları üzerinde durabilmesi çalışmalarını önemsediklerini dile getiren Amcaoğlu, bu şartların da çok yakın bir zamanda oluşabileceğini kaydetti.

-Tosunoğlu

DP Milletvekili Hasan Tosunoğlu, kooperatifçiliğin önemi konusunda yaptığı güncel konuşmada, halkın sorunlarının çözümü konusunda başarılı olmadıklarını kaydetti.

Vaktinde atılmayan adımlar nedeniyle sorunların çözülemediğini dile getiren Tosunoğlu, özellikle Kalkınma Bankası gibi kurumların özerk biçimde yönetilmesi gerektiğini belirtti.

“Kurumlara atama yarışı”ndan çıkılması gerektiğini dile getiren Tosunoğlu, kooperatiflerin ve kooperatifçiliğin öneminin arttığını ve kooperatiflerin önünün açılması gerektiğini belirtti.

“Koop-Süt’e gözümüz gibi bakmalıyız” ifadelerini kullanan Tosunoğlu, ülkede levazım gibi kurumları koruyarak gerekli adımların atılması gerektiğini kaydetti.

-Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat da “Peki günah kimde” konulu güncel konuşmasında, AB ile bütünleşmenin bir süreç olduğunu ve tarihin bilinmesi gerektiğini belirtti.

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek başına AB’ye girmesinin ayrılıkçı siyasetçiler tarafından yapıldığını” savunan Talat, 1961’de AB Konseyi’ne üyelik gerçekleştiğini ve bunun itici bir güç haline geldiğini anlatarak, Türk üyelerin de verdiği olumlu oylarla ortaklık anlaşması sürecinin başlanmasının istendiğini kaydetti.

Uluslararası alanda Kıbrıslı Türklerin çıkarlarının korunması gerektiğine dikkat çeken Talat, 1990 yılında AB’ye “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin tam üyelik başvurusu yaptığını söyledi ve “Biz de bu treni kaçırdık” şeklinde konuştu.

Kıbrıslı Rumların AB’ye giriş sürecinin daha önce çözülmesi gerektiğini dile getiren Talat, yapılan hatalarla uluslararası topluma baskı kurulmasının engellendiğini kaydetti.

“Sanki şu anda egemeniz. Siz kimi kandırıyorsunuz” ifadelerini kullanan Talat, Kıbrıs’ta federal çözümde eşit olmanın sürekli bir felaket olduğunun anlatıldığını söyledi.

Mevcut iki ayrı devlet politikalarının Kıbrıslı Rumların elini güçlendirdiğini öne süren Talat, uzlaşmaz olanın Kıbrıslı Türkler olarak görüldüğünü kaydetti.

-Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak, Annan Planı döneminde Kopenhag’daki performansıyla gurur duyduğunu ve mesleki anlamda en anlamlı ve en şahsiyetli performansını yaptığını söyledi.

Kopenhag’a gelene kadar olayın bittiğini dile getiren Ertuğruloğlu, 60 Cumhuriyeti’nin değil yeni kurulacak Cumhuriyet’in üye olması önerisinde bulunduklarını ve bunun önemli olduğunu kaydetti.

Kopenhag’da değişecek bir durum olmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, kendisinin planın müzakere edilmesini önerdiğini söyleyerek, önlerine konan planın müzakere edilmesine izin verilmediğini ve Kopenhag kriterlerine tamamen ters bir planın kabul edilmesinin istendiğini anlattı.

Bu konuların ciddi dezenformasyon kampanyası yürütülmesi için gündeme getirildiğini söyleyen Ertuğruloğlu, Rumları zorlayarak girilen ortaklığın sonucunda ne olduğunun unutulduğunu söyleyerek, Rumlara göre Kıbrıs Türkü’nün hiçbir zaman kendileriyle eşit olmadığını belirtti.

Kimlerle muhatap olduklarının görmezden gelinerek mecbur bırakacak bir politikayı savunmanın kendileri için asla kabul edilecek bir politika olmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, Rumların elde ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni cebe koydukları sürece Kıbrıslı Türklerle hiçbir ortaklığı istemediklerini belirtti.

“Rumlar hangi planı kabul ettiler” diyen Ertuğruloğlu, AB’nin Rum müracaatını asla gündeme almaması gerektiğini ve AB üyeliğini cebine koyan Rum tarafından ne yapmasının beklendiğini sordu.

“Tren bir kere yanlış istikamette giden bir trendi.” ifadelerini kullanan Ertuğruloğlu, uluslararası hukuku ihlal edenlerin kendilerine uluslararası hukuku gündeme getiremeyeceğini dile getirdi.

Bir üniter devleti yaratmaya çalışan Rum’un asla federasyon niyetinde olmadığını, bunu tartışmasının anlamsız olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, “Biz 40 yaşını geçmiş bir devlet sahibi bir halkız” dedi.

Doğru olduğuna inandığı bir davanın savunuculuğunu yaptığını dile getiren Ertuğruloğlu, tüm suçu Türk tarafına yükleyip treni kaçırmak söyleminin doğru olmadığını söyleyerek, “İyi ki binmedik. Hiç kimse bizi bu trene bindiremezdi” dedi.

-Rogers

Bağısız Milletvekili Jale Refik Rogers, “Hükümetin yangın ile ilgili bir gailesi var mı?” konulu konuşma yaptı.

Son yaşanan iki yangında iki büyük işletmenin yok olmasına sebep olunduğunu dile getiren Rogers, hükümete çağrı yaparak itfaiye ekipmanlarının yenilenmesi gerektiğini söyledi.

Ülkede birçok yüksek bina yapılması için inşaat izni verilirken itfaiyenin 10-20 yıllık araçlarla hizmet vermeye çalıştığını dile getiren Rogers, itfaiyeye yeni araç alınana kadar Sivil Savunma araçlarının kullanımının itfaiyeye verilmesi gerektiğini kaydetti.

Yangınların önlenmesi için de birçok tedbir alınması gerektiğini dile getiren Rogers, yangına sebebiyet verilecek noktalarda gerekli tedbirlerin alınmadığının görüldüğünü belirtti.

Yangın helikopterinin her sene konuşulduğunu dile getiren Rogers, helikopter alımı ile ilgili hiç kimsenin bilgisi olmadığını kaydetti.

Katı atık yönetiminin eksikliğine de değinen Rogers, Güngör katı atık tesisinin kötü yönetimden dolayı Dikmen çöplüğündeki duruma göre gittiğini söyleyerek, ayrıştırma ve geri dönüşümle ilgili bir şey yapılmadığını ve her türlü atığın oraya götürüldüğünü ve kapasitesini doldurmak üzere olduğunu belirtti.

Çok ciddi katı atık sorunu olduğunu dile getiren Rogers, böyle gitmesi halinde ülkenin çöpe döneceğini kaydetti.

-Özdenefe

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, “Eğitim” konulu güncel konuşma yaptı.

Son zamanlarda eğitimin sahte diplomalarla gündeme geldiğini fakat ilköğretimde hükümetin acil yapması gerekenler olduğuna dikkat çeken Özdenefe, geçen hafta KTÖS’ün hazırladığı raporun milletvekillerine verilmesi için gerekeni yaptığını kaydetti.

Deprem sonrası okulların altyapı sorunları olduğunu ve buna rağmen okullarda planlanmadan, iki gün öğleden sonra eğitim yapılmaya devam edildiğini dile getiren Özdenefe, 26 okulla alakalı hangi noktada olunduğunun bilgisini de istedi.

Özdenefe, Eğitim Bakanlığı’nın KTÖS tarafından hazırlanan raporu incelemesi gerektiğini kaydetti.

Eğitim Bakanlığı’nın eğitimi yönetmediğini savunan Özdenefe, öğrencilerin iyi eğitim almasının sağlanması konusunda bir adım atılmadığının görüldüğünü belirtti.

Raporu okuyan Özdenefe, raporda önemli bulgulara yer verildiğini kaydetti ve Bakanlığın tutumlarının mesleki gelişimin desteklenmesinde yetersiz kaldığının görüldüğünü kaydetti.

Öğleden sonra iki gün eğitim ile ilgili raporu da değerlendiren Özdenefe, öğleden sonra eğitim yapılan sistemde öğretmen ve altyapı eksikliğinin istenilen eğitimin verilmesinde verimli olmadığını kaydetti.

Rapora göre, öğleden sonra eğitime katılımın yüzde 50 azaldığını dile getiren Özdenefe, 3 yıllık kademeli planlamayla birlikte nitelikli eğitimin öğleden sonra da yapılması gerektiğini desteklediklerini fakat şu anda yapılan eğitimin damdan düşer gibi planlanmadan yapıldığını belirtti.

Eğitim Bakanlığı’nın bu yönde herhangi bir çalışma yapıp yapmadığını soran Özdenefe, Bakanlığın paydaşlarıyla bu konu hakkında görüşüp plan yapmadan hareket etmesinin doğru olmadığını belirtti.

Özdenefe, raporda, ankete katılımcıların yüzde 90’ının öğleden sonra verilen eğitimin şu anki haliyle verimli olmadığını ve sürdürülebilir olmadığını düşündüğünü kaydetti.

Raporda birçok öneri de yapıldığına dikkat çeken Özdenefe, raporda Güney ile de karşılaştırma yapılarak verilerin hazırlandığını belirtti.

Devlet okullarında KKTC vatandaşı öğrencilerin yüzde 57’ye gerilediğini dile getiren Özdenefe, sınıflarda öğrenci sayılarındaki artışın da önemine vurgu yaptı.

Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak bu konuyu önemsememe lüksü olmadığını dile getiren Özdenefe, özellikle eğitim konusunda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

-Uluçay

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı siyaset ve ekonomi” konusunda güncel konuşma yaptı.

Yabancıların mal alımı ile ilgili bugünü değil geleceği de öngörmek gerektiğine dikkat çeken Uluçay, satış konusunda oran uygulamasının doğru olduğunu söyledi ve satışlarda yüzde 70 yabancı, yüzde 30 KKTC vatandaşı olarak düzenlenmesi halinde şirketlerin sıkıntı yaşamayacağını kaydetti.

Gelişen bölgelerde altyapı ile ilgili sorunların olabileceğini dile getiren Uluçay, inşaat aşamasında bütünün üzerine yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti.

Mülk satışında yapılacak düzenlemede kira koçanı uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Uluçay, bu sistemin KKTC ekonomisi açısından da önemli olduğunu kaydetti.

Kara kapılarındaki geçişlerde artışların olmasının KKTC’nin turizm gelirlerinin de artmasına sebep olacağını dile getiren Uluçay, enflasyona etki edecek uygulamalarla yaz döneminde turizmdeki bu potansiyeli kullanarak çalışılması gerektiğini belirtti.

KKTC ekonomisini olumlu etkileyecek bazı hususların uygulanması gerektiğini dile getiren Uluçay, Kuzey ve Güney arasında yapılacak bazı düzenlemelerle ekonominin farklı açılardan gelişebileceğini kaydetti.

Ortak programlarla kapılardaki geçişlerde düzenlemeler yapılabileceğini dile getiren Uluçay, bu uygulamalarla ülke ekonomisine de katkı sağlanacağını belirtti.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir