Kanser, organ veya dokulardaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan bir hastalık. Yüzden fazla türü var. Dünyada her yıl 19 milyon insan kansere yakalanıyor.
Türkiye’de her yıl 250 bin kişi kanser tanısı alıyor. Kolon, meme, prostat, ve akciğer kanseri en çok görülen kanser türleri arasında. Eskiden akciğer kanseri erkeklerde en çok görülen kanserken, günümüzde kadınlarda da akciğer kanseri sık görülmeye başladı. Bunun en önemli nedeni ise kadınlar arasında yaygınlaşan sigara tiryakiliği.
Kanser büyük oranda önlenebilir bir hastalık. Sigara içmemek ise en koruyucu önlem.
Kanserlerde tarama programları erken tanı sayesinde hayat kurtarıyor. Meme kanseri, prostat kanseri de taraması yapılan kanser türleri arasında. Artık akciğer kanserinde de tarama öneriliyor.
“Akciğer kanseri kadınlarda artış trendi göstermekte”
Konuya ilişkin TRT Haber’e değerlendirmelerde bulunan, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Sarı, şunları kaydetti;
“Akciğer kanseri ilginç bir şekilde erkeklerde yavaş yavaş azalırken kadınlarda ise bir artış trendi göstermekte. Büyük bir ihtimalle buna sebep olarak da kadınlar arasındaki sigara içiciliğindeki artışı söyleyebiliriz gibi gözüküyor.
Alkolü de hayatınızdan uzaklaştırarak kanserlerden korunabilirsiniz. Başka peki hangi şeyler? Yeterli beslenme, sağlıklı beslenme, dengeli beslenme. Bunlar yine bizi kanserden koruyan şeyler. Stresi hayatınızdan azaltma, egzersizi hayatımıza sokma, daha aktif bir yaşam ve yine çok önemlilerden bir tanesi de tarama programlarına aktif olarak katılma.
“Risk faktörü: Sigara”
Son zamanlarda akciğer kanser taramaları da artık başladı. Özellikle kişi risk faktörü taşıyorsa risk faktörü ne; sigara. Yirmi paket yıl, bir sigara içicilik hikayesi varsa, aktif içici olsun veya son on beş yılda bırakmış olsun. 50 ila 80 yaş arasındaki bütün bireylere düşük yoğunluklu bir tomografiyle yıllık tarama, tomografi ve tarama yapılması yine öneriler arasında.
Kanseri vücudumuzdaki diğer hücrelerden ayrışmasını sağlayan hedefi saptıyoruz ve buna yönelik olarak güdümlü füzelerimizle beraber saldırıyoruz. Hedefli tedavilerimiz var. Bir de kendi bağışıklık hücrelerimizi uyandırarak immünoterapi dediğimiz tedavilerle de yine kanseri kontrol altına almaya çalışıyoruz. Özellikle hedefli tedavilerin ve immünoterapinin çok etkin olduğu hastalarda artık biz kanseri kronik hastalık haline de sanki bir şekilde döndürebiliyor gibi gözüküyoruz. Hastalıktan tamamen mi kurtuldu diye düşünmeye başladığımız hastalarımız da şu an mevcut, görmeye başladık.”
Umutla beklenen şeylerden biri de kanseri kronik bir hastalık haline çevirecek tedavi kürleri. Bu bazı kanser türleri için mümkün olsa da genel anlamda katedecek yol olduğu belirtiliyor. Hem akıllı ilaçlar hem de immünoterapi tedavide yüz güldürücü sonuçlar alınmasını sağlıyor.
“Sigara içimi artınca akciğer kanseri de artmaktadır”
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. D. Aziz Yazar da, akciğer kanserine dikkat çekerek, şöyle konuştu;
“Akciğer kanseri birinci kanser türü değil ama dünyada ve Türkiye’de en çok ölüme yol açan kanser türüdür maalesef. Giderek sıklığının artmasının nedeni direkt sigarayla ilişkili olmasıdır. Sigara içimi artınca akciğer kanseri de artmaktadır. Taramayla biz bazı kanserleri önleyebiliyoruz. Bazıları erken saptayabiliyoruz. Böyle olunca da tedavideki başarımız da oldukça artmaktadır.”
“Sadece üç ayda bir kontrole geliyorum”
60 yaşındaki inşaat mühendisi Cehri Azmi de 2019 yılında prostat kanseri tanısı aldı. Ona uygulanan tedavilerle şuan normal yaşamına devam Azmi, “İki senedir sorun yaşamıyorum. Sadece üç ayda bir kontrole geliyorum, kontrol amaçlı hastalığım nüksetmesin diye bir iğne yapılıyor. Bir de koruyucu vitamin içiyorum. Başka hiçbir şey yok.” diye konuştu.
Kamera: Sefa Bakış – Muhammet Ali Aksakallı
TRT