Li, ASEAN ülkeleri ile Doğu Asya ülkeleri Çin, Japonya ve Güney Kore’nin yer aldığı “ASEAN+3” Zirvesi’nde konuştu.
Küresel ve bölgesel dengelerin derin ve karmaşık dönüşümlerden geçtiği bu dönemde dünyada tek taraflılık ve korumacılık eğilimlerinin arttığına dikkati çeken Li, Doğu Asya ülkelerinin barış, istikrar ve kalkınma hedeflerine bağlı kalmayı sürdürmesi ve bu doğrultuda aralarındaki ekonomik entegrasyonu geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Li, ekonomik entegrasyonun son 25 yılda bölgenin kalkınması ve refahı için başlıca itici güç olduğuna dikkati çekerek, “Küresel nüfusun, ekonominin ve ticaretin yüzde 30’unu oluşturan Doğu Asya, dünya ekonomisinin başlıca motoru haline geldi. Bu bölgede daha yakın iş birliği, ekonomideki düşüş eğiliminin atlatılması ve kalkınmanın uzun vadede sürdürülmesi açısından hayati önem taşıyor.” dedi.
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (RCEP) Doğu Asya’nın ekonomik entegrasyonu için kilometre taşı ve model niteliğinde olduğunu vurgulayan Li, “RCEP, büyük bir nüfus için geniş kapsayıcı ve potansiyel vadediyor. Anlaşmanın piyasa erişim konusundaki taahhütlerini ve kurallarını yerine getirmeli, kazançlarını paylaşarak artırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
ASEAN üyesi 10 ülkeye ek olarak Kuzeydoğu Asya ülkeleri Çin, Japonya ve Güney Kore ile Okyanusya ülkeleri Avustralya ve Yeni Zelanda’nın taraf olduğu RCEP anlaşması, 15 Kasım 2020’de Vietnam’da düzenlenen çevrim içi ASEAN Zirvesi’nde imzalanmıştı.
İmzacı 15 üyenin 10’unun onay sürecini tamamlamasının ardından 1 Ocak 2022’de yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması, bu tarihten itibaren 20 yıl içinde taraflar arasındaki gümrük tarifelerini yüzde 90 azaltmayı hedefliyor.
Dünya nüfusunun ve gayrisafi hasılasının yaklaşık yüzde 30’unu kapsamına alan anlaşmanın dünyanın en büyük bölgesel ekonomik blokunu oluşturacağı öngörülüyor.
TRT