LAÜ Mimarlık Fakültesi akademisyeni Mısırlısoy’un “Madencilik Sonrası Miras Alanlarının Turizm Potansiyellerinin Değerlendirilmesi: Lefke CMC Örneği” başlıklı makalesi yayınlandı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Damla Mısırlısoy’un hazırladığı “Madencilik Sonrası Miras Alanlarının Turizm Potansiyellerinin Değerlendirilmesi: Lefke CMC Örneği”başlıklı makalesi “Geoheritage” dergisinde yayınlandı. 3 farklı üniversiteden 4 alanda uzman akademisyenin katkı koyduğu çalışmada Prof. Dr. Beser Oktay Vehbi, Prof. Dr. Kağan Günçe, Doç. Dr. Hülya Yüceer, Lefke’deki CMC alanının turizm potansiyelleri tartışıldı.
Yayın ile ilgili bilgi veren Mısırlısoy, işlevini kaybetmiş maden sahalarının turizm amaçlı kullanılmak için bilimsel, endüstriyel, kültürel, estetik, ekonomik, tarihi ve antropolojik potansiyellere sahip olduğunu vurguladı. Çalışmada, madencilik geçmişine sahip olan ve zengin jeolojik çeşitliliğin yanı sıra birçok kültürel miras alanına sahip olan Lefke’nin, madencilik turizmi hedeflenerek kalkınabileceğine değinildi.
Mısırlısoy, çalışma ile ilgili sözlerine şöyle devam etti; Lefke’deki terkedilmiş bir bakır maden sahası olan CMC örneği üzerinden yerel kalkınmayı teşvik eden stratejik bir yaklaşım ve planlama aracının bir parçası olarak madencilik sonrası miras alanlarının turizm potansiyelini incelemeyi amaçlamaktadır. Adanın, İngiliz İdaresi döneminde kurulan CMC, yaklaşık altmış yıldır kaderine terkedilen maden sahaları, işleme üniteleri, laboratuvarlar, işçi evleri ve diğer ilgili kamu binalarından oluşan geniş bir alanı kapsamaktadır. Yapılan çalışma, alan ve bileşenleri ile ilgili bilimsel, estetik, ekonomik, tarihi ve kültürel değerler ışığında, turizm amaçlı koruma ve yeniden kullanım fırsatlarını sunmaktadır. Alanın kültürel miras değerini ortaya koymak adına, ‘maden turizmi’ kapsamında koruma stratejileri önerilmektedir.
Mısırlısoy, araştırma sonuçlarının madencilik mirasının bölge turizmin gelişmesinin adına önemli bir potansiyeline sahip olduğunu göstermekte olduğunu belirtti ve “Ancak, madencilik turizminin bu olumlu sonuçlarını elde etmek için daha çok çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bölgeyi korumak ve canlandırmak için tüm paydaşlar arasında işbirliğine dayalı bir tutum geliştirilmelidir ve üzerinde çalışılmış bilimsel öneriler üzerinde tartışarak koruma ve yeniden kullanım stratejileri geliştirilmelidir” dedi.