Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin Türkiye aleyhine alınan Loizidou kararının uygulanması konusunda uzun süredir Türk tarafının talep ettiği gibi konuyu takibinden çıkarma ve kapatma kararı almasının olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çekerek “umarım bugüne kadar KKTC’de büyük mücadeleler sonucu kurulmuş olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) önemi anlaşılır ve bu saatten sonra çok daha etkili şekilde çalışması sağlanır. Komisyonun daha hızlı çalışması ve aldığı kararların da geciktirilmeksizin uygulanması gerekir. Bugün TMK’da özellikle İçişleri Bakanlığı kaynaklı birtakım sıkıntılar yaşanmaktadır ve bunları ciddiye almazsak yarın hepimiz üzülürüz” dedi. “İnsan hakları süreçlerinde makul olmak yerine aşırıya kaçılması, başkalarının da hakları olduğu gerçeğinin göz ardı edilmeye çalışılması, hak mücadelesinin siyasi bir araç olarak kullanılmaya çalışılması gibi durumlarda kazandığınıza inandığınız anda kaybedersiniz” ifadelerini kullanan Özersay “ Kıbrıs Rum liderliği tam da bunları yaptığı için Loizidou kararının tazminat bölümünde değil ama iade ısrarında başarısız olmuş ve üzülen taraf olmuştur. Ancak biz de TMK konusuna bunu akılda tutarak gerekli hassasiyeti göstermeliyiz” dedi.
HP lideri Özersay açıklamasında insan hakları meselelerinin siyasi bir araç olarak kullanılmak istenmesi durumunda Avrupa Konseyi’nin buna er ya da geç geçit vermeyeceğinin bilinmesi gerektiğini de vurgulayarak “Kıbrıs Rum liderliği AİHM süreçlerini siyasi niyetle istismar etmeye çalıştığı için bu sonuçla karşılaşmış ve günün sonunda üzülmüştür, benzer bir durumda kalmak istemiyorsak bugün TMK’nın yaşadığı sorunları ciddiye almalıyız” uyarısı yaptı. Özersay “TMK Avrupa insan hakları sistemi gözünde evet Türkiye bağlamında bir iç hukuk yoludur ancak KKTC’nin bir kurumudur ve KKTC Cumhuriyet Meclisi tarafından kabul edilen bir yasa ile KKTC tarafından kurulmuştur. Meseleye bu açıdan bakıldığında da TMK geçmişe göreçok daha fazla sahip çıkılması gereken bir kurumdur” dedi.
BU SONUCA KIBRIS RUM LİDERLİĞİ KENDİSİ SEBEP OLDU
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay Loizidou kararının tazminat kısmının Türkiye tarafından ödenmesi ertesinde Kıbrıs Rum liderliğinin de desteğiyle bayan Loizidou’nun ısrarla 1974 öncesi tapulu malının iadesini istemesinin ve TMK’ya başvurma hakkı olmasına rağmen başvurmayı kabul etmemesinin bu kararın alınmasında en önemli faktörlerden birisi olduğuna dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu: “Loizidou kararının uygulanmasında tazminat kısmı uygulandıktan sonra kalan bölümüyle ilgili AİHM tarafından onaylanmış bir çare söz konusuydu. Yani Loizidou kararın o bölümüyle ilgili olarak TMK’ya başvurabilir, iade ya da takas çarelerini elde etmeyi deneyebilir, onlar mümkünse onları onlar mümkün değilse ilave bir tazminatı elde edebilirdi. Oysa Kıbrıs Rum liderliğinin de desteğiyle bu makul TMK çaresi ve seçeneği ısrarla reddedilmiş ve mesele siyasileştirilerek TMK yokmuş gibi, tamamen etkisizmiş gibi davranılmaya çalışılmıştır. Oysa geçmişte de AİHM ve genel anlamda insan haklarına dair Konsey organları AİHS uygulama alanı içinde çok daha vahim ve acil insan hakları ihlalleri devam ederken birilerinin makul bir uzlaşıyı reddetmesini ya da çare olarak görülebilecek bir alternatif yolu denemeyi reddetmesini tolere etmeyi kabul etmemiştir. Burada da tam olarak olan budur. Gerek Kıbrıs Rum liderliği gerekse Yunanistan diplomatik olarak kendilerine yakın gördükleri devletlerin dayanışmasıyla uzun süre bu konunun kapatılmasını kabul ettirmemiş boşu boşuna yıllarca insan hakları mekanizmalarının gündemini bununla meşgul etmiştir. Avrupa Konseyi’nde son alınan kararı bu veriler ışığında okumak gerekir”.
NİYET MARAŞI AÇMAKSA ANAHTAR TMK’DIR
HP lideri Özersay kapalı Maraş’ın açılması konusunda en başta ortaya konulan orijinal düşünceden uzaklaşıldığına ve sürecin çok ağır aksak ilerlediğine dikkat çekerek “niyet gerçekten kapalı Maraş’ın açılmasıysa Taşınmaz Mal Komisyonu bu konuda anahtar görevi görebilecek konumdadır. İşte tam da bu nedenle Loizidou konusunda alınan kararla birlikte TMK’daki eksiklikler giderilmeli ve yapılan başvuruların değerlendirilip kararlaştırılması ve kararların uygulanması hızlandırılmalıdır. Hatta kapalı Maraş’a 1974 ertesinde herhangi bir yerleştirme olmadığı için orada mevcut kullanıcı konumunda yeni hak sahipleri bulunmadığı için özel bir düzenleme ile kapalı Maraş’a özgü hızlandırılmış bir prosedür yaratılması da düşünülmelidir” ifadelerini kullandı. Son dönemde miras hakkı ve varislerle ilgili bazı konularda prosedürel sıkıntılar yaşanmakta olduğuna dikkat çeken Kudret Özersay “bu konularda ilgili konumda bulunan tüm yetkililerin bir araya gelerek hızla doğru adımları atmalıdır” dedi.