Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünce, dünya genelinde ölüm nedenleri içinde ilk sırada yer alan kalp ve damar hastalıklarına ilişkin toplumsal farkındalığı artırmak için tüm illerde planlama yapılması istendi.
Buna göre, il sağlık müdürlükleri tarafından 29 Eylül 2022’yi takip eden hafta, “Kalbinizi Ödüllendirin” temasıyla Dünya Kalp Günü dolayısıyla etkinlikler düzenlenecek.
Bu kapsamda, Genel Müdürlük ve Türk Kardiyoloji Derneği iş birliğiyle hazırlanan “Kalbinizi Ödüllendirin” temalı afiş ve broşürler etkinliklerde kullanılacak, tüm birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları ile diğer ilgili kamu ve özel kuruluşlara dağıtılarak afişlerin görünür yerlere asılması sağlanacak.
İl sağlık müdürlükleri, ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla ortak hareket edecek, basın toplantıları, televizyon veya radyo programları yapılacak. Bilgilendirmelerde, kalp ve damar hastalıklarının çoğunun, risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebildiği vurgulanacak.
Halka ve sağlık personeline yönelik eğitimlerde, konuya gereken önemin verilmesi sağlanacak, sivil toplum kuruluşlarınca yapılacak etkinliklerin, hizmeti aksatmayacak şekilde desteklenmesi istenecek.
“Bulaşıcı olmayan hastalıkların yüzde 47’sinin kaynağı kalp damar hastalıkları”
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, tüm dünyada yılda 17 milyon kişi, kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden yaşamını kaybediyor.
Türkiye’deki toplam ölümlerin yüzde 86’sından bulaşıcı olmayan hastalıklar sorumlu tutuluyor. Kalp ve damar hastalıkları da bir numaralı ölüm nedeni olarak ifade ediliyor. Bulaşıcı olmayan hastalıklarının yüzde 47’si, kalp damar hastalıklarından kaynaklanıyor.
Kardiyovasküler hastalıklar, değiştirilebilir risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildiriyor.
Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivitenin azlığı, alkol kullanımı, hipertansiyon, obezite, diyabet, trigliserit yüksekliği, değiştirilebilir risk faktörlerinden bazıları olarak gösteriliyor.
“40 yaşın üzerindekiler yılda en az 1 kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yaptırmalı”
Risk faktörlerinin bir arada görülmesi ise bireyin riskini katlayarak artırıyor. Kalp ve damar hastalıklarından korunmada, tek bir risk faktörünün değil tümünün birlikte ele alınması ve müdahale edilmesi önem taşıyor. Bu nedenle 40 yaş ve üstündeki bireylerin, aile hekimine başvurarak yılda en az 1 kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yaptırması tavsiye ediliyor.
Risk değerlendirmesinde öncelikle yaş, cinsiyet, sigara kullanımı bilgileri alınıyor, kan basıncı ölçülerek ve total kolesterol değerine bakılarak 10 yıl içinde bazı kalp damar hastalıklarından ölüme ilişkin risk hesaplanıyor.
Hesaplama sonrasında aile hekimi, yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık veriyor, risk durumuna göre gerekli durumlarda sağlıklı hayat merkezlerinden destek alınmasını sağlıyor, daha ileri tetkik ve tedavi planı için ise uzman hekime yönlendiriyor.
Aile hekimlerince yapılan tarama ve izlemlerle, hastalık riski bulunan bireylerin erken tespiti, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık verilerek takip edilmeleri, kronik hastalığı olanların daha fazla sorun yaşamadan hayatlarını idame ettirmeleri ve yaşam kalitelerini artırmaları hedefleniyor.
TRT