Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Oğuzhan Akyener, Doğu Akdeniz’deki yeni denklemi, BRT Ankara Bürosu’na değerlendirdi.

 

Akyener, İsrail’in 2050 yılına yönelik uzun vadeli projeksiyonlar yaptığına işaret ederek, doğalgaz ihracat potansiyelinin ortalama 5 ile 7 milyar m3 dolayında olduğunu söyledi.

Bu ihracatın yapılabilmesi için teknik ve ekonomik olarak düzgün bir güzergah elde etmek gerektiğini, East Med Boru Hattıprojesinin bu bağlamda devrede olmadığını, ekonomik, teknik, politik ve siyasi ihtilaflar sebebiyle bu projeden vazgeçildiğini hatırlattı.

Akyener, alternatif rotalara bakıldığında daha önce de olduğu gibi

Bu gazın Türkiye üzerinden taşınarak Avrupa’ya sevk edilmesinin ekonomik hale gelebileceğine işaret etti.

Avrupa’nın, Rusya – Ukrayna Krizi ve Avrupa’da yaşanan doğalgaz darboğazı nedeniyle, artık Türkiye ve Doğu Akdeniz’e, daha farkı baktığını belirten Akyener, “Bu bağlamda Türkiye’nin bölgesel tezlerini de artık ciddi dikkate alıp kabul etmek durumuna da geliyorlar. Böyle bir güzergah kullanacaklarsa. Türkiye bu bağlamda Kıbrıs hususuyla alakalı tezlerinin kabulü noktasında İsrail’den destek alabilir. En azından orta yol bulunması noktasında… Öte taraftan da Lübnan İsrail arasındaki ihtilafın çözülmesi noktasında garantör ülke halinde duruş sergileyebilir. Bunların hepsi mümkün tüm bu perspektif vardır. Baktığımızda yeni fırsatlar ve imkanlar söz konusu.” ifadelerini kullandı.

Bölgede her ne kadar çözülmesi gereken birçok problem olsa da, ekonomik getirilerin, bu sorunları çözülebileceğini belirten Akyener, “İsrail’in Leviathan Bölgesi’nden çıkardığı doğalgazın bu bölgeden direkt olarak Gazi Mağusa Lİmanı’na veya boğaza, oradan da karadan Geçitköy’e, ardından mevcut su hattının altyapısı kullanılarak Taşucu’na, deniz altından boru hattı döşenmesi ya da direk olarak Yumurtalık Limanı’na deniz altından boru hattı  döşenmesi projelerinde, teknik olarak hiçbir problem yok. Deniz Hukuku noktasında bazı problemler sözkonusu…” dedi.

 

Akyener, ” Yumurtalık’a direkt olarak denizden götürülecek hat Suriye’ye de uğramak zorunda baktığımızda… Öte yandan diğer hat noktasında da Güney Kıbrıs’ı değerlendirmemiz gerekiyor. Buradaki ihtilafların çözülmesiyle alakalı masaya bir şeyler konulması gerekiyor. Kuzey Kıbrıs’ın Girne Burnu’ndan geçen ve karaya uğrayan, bu bağlamda çıkış verip adayı da besleyeceğimiz opsiyon ortaya koymak daha mantıklı hatta daha kısa bir güzergah olduğu için daha ekonomik hale gelebilir. Teknik hususlardan  önce ihtilafların nasıl çözüleceği ile alakalı formülasyon geliştirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.

 

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir