Pandemi döneminde sağlık dışındaki konuları belirli bir başlık altında toplasak ve koronavirüsün en çok zarar verdiği sektörleri sıralamaya başlasak, eminiz ki otomotiv sektörü listenin üst sıralarında olurdu.

Aslına bakarsanız otomotivde kriz birden fazla alt başlık nedeniyle bugünkü halini aldı. Önce kalabalık fabrikalarda çalışma düzeni değişti ve sektör ilk tökezlemesini yaşadı. Üretimde yaşanan ‘insan kaynaklı’ sorunlara kısa süre sonra çip krizi eklendi. Araçlar için hayati önem taşıyan çipler çok farklı sebeplerle üretilemedi ve tehlike çanları otomotiv endüstrisi için daha güçlü çalmaya başladı.

Volkswagen’in açıklaması beklentileri düşürdü

Tabii bu sırada ABD’den Avrupa’ya Çin’den Türkiye’ye kadar çok farklı ülkelerde üretim önce rakamsal olarak düştü sonrasında kimi fabrikalarda çalışmalara ara verildi… Dünya genelinde ikinci dalganın etkisini giderek yitirmeye başladığı bu dönemde ‘otomotivde neler olacak?’ diye düşünülürken, Alman devi Volkswagen bir açıklama yaptı ve çip krizinin en derin noktasında olduklarını duyurdu.

Türkiye’de tam da aşılamayı hızlandırdığımız, kapanma sonrası vaka sayısında 5 binli seviyeleri gördüğümüz, hemen hepimizin ‘galiba bu kez olacak’ dediğimiz bir ortamda Almanya’dan gelen ‘en karanlık noktadayız’ serzenişi, bizi ülkemizdeki otomotiv sektörünün son durumuna bir kez daha bakmaya itti. Gelinen noktayı bize en iyi anlatabilecek isimlerden biri olan Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün ile buluştuğumuzda ilk sorumuz “Sektör kendini nasıl hissediyor?” oluyor…

Kuraklık, aşırı soğuk ve deprem…

Haydar Yenigün doğal olarak konuya ‘koronavirüs’ üzerinden girerek, COVID-19 salgınının birçok ülke ekonomisini, farklı sektörleri ve alanları zorladığı gibi otomotiv sanayiini de özellikle tedarik zinciri açısından bir hayli etkilediğini anlatıyor.

Tabii hepsi bununla sınırlı değil… Sosyal hayattaki kısıtlamalar, tüketici elektroniğinde yaşanan ciddi talep artışı ve otomotiv sanayiinin talep öngörülerinin beklenenin üzerinde gerçekleşmesi gibi konular da bu yaşananlarda ‘taşıyıcı kolon’ oluyor.

“Mikroçip talebindeki küresel artış tedarik sürecinde darboğaz yaşanmasına sebep oldu” diyen Yenigün ‘koronavirüs’ dışında da sektörün çok ciddi sıkıntılarla karşılaştığını ifade ediyor ve “Önemli çip üreticilerinin tesislerinde çıkan yangınlar ve yine önemli çip üreticilerinin bulunduğu lokasyonlardaki doğal afetleri de pas geçemeyiz… Tayvan’da yaşanan kurallık, Amerika’daki soğuk hava koşulları, Japonya’da deprem gibi… Çip krizinin daha da büyümesine neden oldu bunlar” diyor.

Üretim kaybı 4 milyonu aşabilir

Peki tüm bunlar sektörde nasıl bir hasara yol açtı? OSD Başkanı Haydar Yenigün’e çektikleri röntgende ne göründüğünü soruyoruz:

“Otomotiv fabrikalarının küresel olarak duyurduğu mikroçip tedariki kaynaklı duruşlar ve yavaşlamalar nedeniyle şu ana kadar dünya genelinde üretilemeyen araç sayısı 3,2 milyon adedin üzerinde. Güncel hesaplamalar küresel araç üretim kaybının 2021 yılının sonunda 4,3 milyon adet seviyelerine ulaşacağını öngörüyor.

Tabii ki tüm bu yaşananların Türkiye’ye de etkisi var. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de mikroçip tedarik sorunun neden olduğu fabrika duruşları ve üretim tempo düşüşleri kaçınılmaz hale geldi. Çip tedarik sorunun neden olduğu üretim duruşlarında fabrikaların yaz bakımlarını gerçekleştiriyoruz. Dünya geneline kıyasla ülkemizde bu sürecin çok daha başarılı yönetildiğini söyleyebiliriz.”

Bugünden yarına bitmesi pek mümkün değil

Yenigün ile konuşurken bugüne geliyoruz… Çünkü son dönemlerde hem global markaların yeni çip üretimi için kollarını sıvaması hem de aşılanan kişi sayısının giderek arttığı bir süreç yaşıyoruz.

Bunların ‘tünelin sonundaki ışık’ olma ihtimali hepimizi heyecanlandırıyor. Otomotivde böyle bir durum mümkün mü? “Sadece otomotiv sektörünü değil elektronik, beyaz eşya gibi birçok sektörü etkisi altına alan bir krizin bugünden yarına bitmesi mümkün görünmüyor” diyor Haydar Yenigün.

Ancak yine de sektör için ‘ümitvar’ konuşuyor ve “Küresel çip yatırımları da aşılama oranları da giderek artıyor. Dünyanın normalleşme sürecinde olduğu dikkate alındığında yılın üçüncü çeyreğinden itibaren çip krizinin etkisinin kademeli olarak azalacağını tahmin ediyoruz” beklentisini dile getiriyor.

Kriz devam ederse yeni modellerin gelişi ertelenir mi?

Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün gibi bir isimle birlikteyken sektörün en çok merak ettiği iki temel konuyu da kendisine sormamak olmaz… Son zamanlarda ‘çip krizi devam ederse…’ diye başlayan cümlelerin ‘zam kaçınılmaz olur’ ya da ‘yeni modeller bu yıl Türkiye’ye gelmez’ gibi iddialarla tamamlandığını duyuyoruz. Yenigün’e bu konudaki düşüncelerini soruyoruz:

“Rekabet hassasiyeti ve farklı ürün gamına özgü parametreler nedeniyle sektörün geneli için net bir yorum yapmak doğru olmaz. Otomotiv sanayii uzun süreli planlama ve projeler üzerine faaliyetlerini sürdüren bir sanayi kolu. Bu krizler en nihayetinde küresel ve geçici krizler…

Biz pandemi döneminde dünyaya göre üretimimizi daha daraltarak yönettik. Dolayısıyla bu nedenle bir proje kaybı olacağını öngörmüyoruz. Yatırım kararları daha yapısal kriterlerin değerlendirmesi sonucunda veriliyor.”  

TRT

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir