Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Muayenehane kısıtlamasına ilişkin ekim ayında yürürlüğe konan yönetmelik değişikliğinin yankılarının fazla olduğu değerlendirmesinde bulunan Koca, yönetmeliğin temel amacının muayenehaneleri sınırlamak değil, hasta güvenliğini sağlamak ve özel hastanelerin planlama dışına çıkmasının engellenmesi olduğunu bildirdi.

Koca, muayenehaneleri sınırlamaya yönelik bir yönetmelik yayımlamadıklarını, öyle bir niyetlerinin olmadığına dikkati çekerek, “Bizim gördüğümüz, özel hastanelerin özellikle şu süreçte kendilerine yönelik planlamayı delmek üzere muayenehaneciliği kullanmalarıdır. Son dönemde muayenehane hastaneleri oluşmaya başladı. Özel hastanelerin yaptığımız planlamayı, muayenehane hekimliği üzerinden delmelerine izin vermek istemiyoruz.” şeklinde konuştu

“Serbest hekimlerin, hastalarını dijital olarak kayıt altına almalarını istiyoruz”

Sağlık turizminin de giderek artmasıyla birlikte özellerde yapılan işlemleri kayıt altına almak istediklerinin altını çizen Koca, “Bu yüzden serbest hekimlerin, aynen hastanelerde olduğu gibi muayenehane bilgi sistemi kullanarak hastalarını dijital olarak kayıt altına almalarını sağlamak istiyoruz. Özellikle yabancı hastaların bilgilerine erişemiyoruz. Yönetmelik, özel hastanelerimizde, kendi hastalarını yatırarak tedavi eden muayenehane hekimleriyle sözleşme yapma zorunluluğu getirmiştir. Bunun için üç aylık süre tanındı.” diye konuştu.

Koca, belli bölgelerde ve belli branşlarda sıkıntı yaşanması halinde durumun değerlendirileceğini ifade ederek, “Bu süreçte iller bazında eğer gerekli olursa birtakım taahhütler branş bazında yapabiliriz. Kamuda özel sektör kullanılarak, gayri yasal kullanımı da özel hastaneler üzerinden önlemek istiyoruz. Bununla ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.” dedi.

Daha önce kurucusu olduğu hastaneyle ilgili bir yönetmelik olduğuna ilişkin soru üzerine Koca, “Şundan emin olun, kendi kadrolarıyla hizmet etmeyi ilke edindiklerinden emin olun. Muayenehane hekimlerinin, vakıf, üniversite hastanelerini kullanmalarına izin vermeyeceğiz ve söz konusu olmayacak.” ifadelerini kullandı.

“Bilim Kurulu, oral kullanımı olan ikinci bir ilacın daha kullanımını önerdi”

Spinal Müsküler Atrofi (SMA) tedavisindeki ilaçlara ilişkin de Koca, bunun çok hassas bir konu olduğunu vurguladı. Bu konunun kesinlikle bir ödeme sorunu olmadığının altını çizen Koca, “Binden fazla SMA hastamız var ve tedavilerini etkinliğini ispat etmiş ilaçla, masraflarının tamamını devletimiz karşılayacak şekilde kullanıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Gen tedavisinin geri ödeme kapsamında olmamasının eleştiri konusu olduğunu belirten Koca, “Bu gen tedavisinin etkinliğini SMA Bilim Kurulumuz değerlendiriyor. Kurul, şimdilik uygulamaya alınmasının bir gereklilik olmadığını ifade etti.” dedi.

Nature Dergisi’nin, gen tedavisine ilişkin çalışmayı güvenli olmadığı gerekçesiyle yayından geri çektiğini de vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

“Bilim Kurulumuz, bir başka ilaç olan, oral kullanımı olan yine etkisini göstermiş ikinci bir ilacın daha kullanımını önerdi, yine yurt dışından. Bu ilaç için kullanıma alınmak üzere işlemleri başlattık. Gen tedavisinin etkinliğinin bilimsel kanıtları ortaya çıktığında ve Bilim Kurulumuz tavsiye ettiğinde onu da uygulamaktan geri duymayız.”

“Belirlenen bir grupla aşılamaya başlayacağız”

Rahim ağzı kanserine yol açan İnsan Papilloma Virüsü (HPV) ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Koca, “HPV tanı kitleri için TÜSEB’i görevlendirdik. Ülkemizde alt yapıyı da değerlendirerek, yerli üretim HPV kitinin kullanıma alınmasını sağlayacağız. Bir ayı geçmeden testimiz yerli olarak devreye girecek. HPV aşısının uygulanması konusunda bir çekincemiz asla yok, ancak ülkemizin sosyal gerçekliklerinden kopuk kararlar alınmasının kimseye bir faydası yok. Yaptığımız planlamaya göre, yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığındayız. Belirlenen bir grupla aşılamaya başlayacağız ve kapsamını kademe kademe genişleteceğiz.” bilgisini verdi.

Koca, çeşitli olaylarla gündeme gelen hastanelere ilişkin de “Olaylara konu olan hastanelerin faaliyetlerinin geçici bir süre durdurulması, hasta güvenliğini güvence altına alacak inceleme ve düzenlemenin yapılması sürecinde alınan geçici tedbirdir.” dedi.

“Bakanlığımızca ruhsatlı olan ve düzenli denetlenen bir kurumun bir kişinin fiilinden dolayı kapatılmaması gerekir. Belki hasta güvenliğinin tesis edildiği belgeleninceye kadar sadece ilgili hizmet biriminin faaliyetinin askıya alınması düşünülebilir. Bu yönde kısa sürede sonuca ulaşacak mevzuat çalışması yapıyoruz.” diyen Koca, “Mevzuat düzenlemesi yapılarak, kişisel kötü muameleden dolayı sağlık tesisinin tamamının cezalandırılmaması kanaatindeyim.” diye konuştu.

Bakanlık bünyesinde çalışanlar dahil olmak üzere tüm diğer kurumlarda çalışan hekimlere bir düzenleme yapılmadığını ifade eden Koca, bununla ilgili de hazırlıkları yaptıklarını, gelecek dönemde bu düzenlemenin de hızla yapılmasını istediklerini bildirdi.

Bakan Koca, 42 bin 500 personel alımı için ÖSYM ve İŞKUR’a kılavuz gönderildiğini de anlatarak, gelecek hafta başvuruların alınmaya başlanacağını, asla mülakat olmayacağını söyledi.

Koca, istifa eden hekimlere ilişkin de şu bilgileri verdi:

“Devlet hizmet yükümlülüğü nedeniyle memur kadrosunda bulunan hekimlerin, hem özel hastanelerin hem de üniversitelerin uzman ve akademisyen hekim ihtiyacını karşılayan tek kaynak olması bu sonucu getirmektedir. Hekimlerimizin bir kısmı da kendi muayenelerini açarak, müstakil çalışmayı tercih etmektedir.

Salgın esnasında, memuriyetten ayrılmaya kısıtlama getirilmesi neticesinde ayrılan hekim eğilimi bozulmuş ve 2021’de kısıtlamanın kalkmasıyla ayrılma niyetini ertelemek durumunda kalan hekimlerimizin istifalarıyla ayrılma eğiliminde bir yükselme ortaya çıktı. 2022 yıl sonu verileri henüz netleşmemiş olsa da ayrılmaların normal eğilimine geri döndüğü, ancak Beyaz Reform ile sağlanan imkanlar neticesinde istifa eden hekim sayısında azalış yanında memuriyete geri dönen hekim sayısında önemli bir artış olduğunu ifade etmem gerekir. Pandemi öncesi aylık ortalama 150 civarında uzman hekim istifa ederken, 2022’de aylık ortalama 300’lere kadar çıktı ve Beyaz Reform ile ağustos ayı sonrasında aylık istifa eden uzman hekim sayısı 2 haneli rakamlara düştü. Eylül ayında ayrılan uzman hekim sayımız 204, Ekim’de 113, bugün itibarıyla Kasım ayında da 70 kişi olmuştur.”

Sağlık Bakanı Koca’nın milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından komisyonda, Sağlık Bakanlığının yanı sıra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi’nin de bütçeleri kabul edildi.

TRT

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir