Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, “Uluslararası Politika Işığında Kıbrıs” konulu güncel konuşma yaptı.

Meclis kürsüsünden dezenformasyon yapmanın doğru olmadığını ifade eden Derya, müzakere tarihi boyunca Kıbrıs Türk liderin de Rum liderin de toplum lideri olarak masada oturduğunu kaydetti.

Federal çözümün Türkiye’nin tezi olduğunu söyleyen Derya, KKTC’nin kuruluş bildirgesinde de federal çözüme vurgu yapıldığına işaret etti.

Ülkede Kıbrıs sorunuyla bağlantılı olduğunu düşündüğü sorunlara değinen Derya, “Kuzeyde milliyetçilik üzerinden meseleleri konuşanların, devlet hamaseti yaparak, toplumun yok olduğunu görmezden geldiğini” savundu.

Rum lider Nikos Hristodulidis’in açıkladığı 14 maddelik pakete de değinen Derya, Hristodulidis’in açılımlarının eksik olabileceğini ancak buna “dudak bükmenin” mantıklı olmadığını kaydetti.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum gençlerin ara bölgede maç yapabildiği bir spor açılımı yapılmasını beklediğini dile getiren Derya, Kıbrıslı Türk sanatçılara da benzer olanakların sağlanması gerekliliği üzerinde durdu. Yeşil Hat Tüzüğü’nde genişletmeyi ise önemli bulduğunu belirten Derya, Lefkoşa trafiğini rahatlatacak bir kapı için de Hristodulidis’ten açılım beklediğini söyledi.

Halkın iradesine başvurulduğunda referandumda “evet” çıktığını hatırlatan Derya, “O günden bu yana federal çözüm konusundaki iradenin bırakın azalmasını, arttığını görüyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel’e eleştirilerde bulunan Derya, “Adanın kuzeyi Avrupa Birliği müktesebatı askıya alınmış bir Avrupa toprağıdır. Bir Türkiye vilayeti değildir” dedi. Derya, toplumun, toplumsal iradesinin, müzakerelerin bir an önce başlamasını gerektirdiğini belirtti.

“AB yurttaşı olmak bugün bu ülkede yaşayan insanların hakkıdır” diyen Doğuş Derya, “60 yıla yakın bir süredir kendi ülkesinde yaşayabilmek için mücadele eden bu toplum, sizin, benim gündelik menfaatlerimiz üzerinden okunacak bir şey değildir” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar’ın, bu mücadele sonuna kadar yanında olduklarını belirten Derya, federasyonun herkesin menfaatine olduğunu söyledi.

-Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise, Doğuş Derya’ya yanıt verdi. “Uzun uzun konuşacak değilim. Çünkü bir anlamı yok. Yıllardır aynı şeyleri söylüyoruz, aynı şeyleri söylüyorlar” diyerek başladığı konuşmasında, üslup sıkıntısı olduğunu düşündüğünü belirtti.

Ertuğruloğlu, aşağılayıcı üslupla konuşmanın doğru olmadığını kaydederek, siyaseti hiçbir zaman kişisel çıkar uğruna yapmadığını ifade etti.

Tahsin Ertuğruloğlu, “Toplumlararası görüşmelerde asla ve asla eşitlik yoktu. Göstermelik bir eşitlik vardı. O yüzden neredeyse 60 yıl süren müzakerelerde bir netice almak mümkün olmadı çünkü eşitsizlik temelinde sürdürülen müzakere sürecinden, eşitlik temelinde bir anlaşmayla kalkmak zaten söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

“Türkiye ve Yunanistan’ın ilişkilerinin özellikle son dönemde daha olumlu bir düzeye gelmesinden kimse gocunacak değildir, bu gayet doğaldır. İki tane birbirini tanıyan NATO üyesi komşu ülkeden bahsediyoruz” diyen Ertuğruloğlu, “Dolayısıyla bizimle, Rumlar arasındaki ilişkiyi, Türkiye ile Yunanistan ilişkisiyle mukayese etmeyin. Bizim statümüzün kabul edilmemesi ve Rum’un hak etmediği bir statüyle kabul görüyor olmasından dolayı bu problemleri yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ertuğruloğlu, “Farklı dünyaların insanlarıyız…” diyerek, vizyonunu kamuoyuyla paylaştıklarını kaydetti.

-Solyalı

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Ürün Solyalı, “Gençlik Kongresi Raporu” konulu güncel konuşmasında, raporun geneline bakıldığında yaratılanın sistemin reddedildiğinin görülebildiğini belirterek, hükümet mensuplarına raporu temin etme tavsiyesinde bulundu.

Raporda, 242 katılımcıyla çok çarpıcı bir anket yer aldığını belirten Solyalı, çevre, eğitim ve yabancılar konularının raporda geniş yer bulduğunu dile getirdi. “Devlet beyin göçünü durdurmak için herhangi bir önlem alıyor mu?” sorusuna karşılık tüm katılımcıların önlem alınmadığı konusunda uzlaştığını dile getiren Solyalı, KKTC’de enflasyonu önleyici tedbir alınmadığının da anketten çıkan sonuçlardan biri olduğunu söyledi.

Ekonomik şartların baskısı nedeniyle toplumsal bir kayıp yaşandığını kaydeden Solyalı, enflasyonun gençler üzerindeki etkisine dikkat çekti. Gençlerin alım gücünün azalmasının göçü artırdığını dile getiren Ürün Solyalı, İlk Evim Projesi’yle ilgili hiçbir beklentisi olmayan gençlerin bu projeden yararlanacaklarına inanmadıklarını belirtti.

İstatistik Kurumu’nun verilerine de güvenilmediğini kaydeden Solyalı, “18-30 yaş arasında raporlamaya katılan gençlerin gazetecilerin üzerindeki baskı ve yargılamaların basın özgürlüğünü darbelediğini düşündüklerini de” ifade etti.

Devletin medya organları olan BRTK ve TAK’a güvenilmediğini de dile getiren Ürün Solyalı, ülkede karar alma mekanizmalarında etik değerlere sahip çıkılmadığının düşünüldüğünü söyledi.

Ülkede torpil ve rüşvet olduğuna inanıldığını da ifade eden Solyalı, umutsuzluğun beslendiği yönünde gençlerde kanı olduğunu belirtti. Zorunlu askerliğin ise gençlerin yıllarının heba olmasına sebep olduğunu kaydeden Solyalı, katılımcıların zorunlu askerliğin gençler üzerinde göç etkisi yaptığını kanısında olduğunu ifade etti.

-Çolakoğlu

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Son Siyasi Gelişmeler” konulu güncel konuşmasında, günden güne artan bir trafik sorunu olduğunu ifade ederek, “Gençlerimizi, vatandaşlarımızı trafikte ölüme terk ediyoruz” dedi. Yağışlı havayla birlike yolların vahim durumunun gözler önüne serildiğini dile getiren Çolakoğlu, güvenli olmayan yolların kaza riskini artırdığına dikkat çekti. Kırmızı ışık ihlallerinin arttığını dile getiren Çolakoğlu, “Bu maalesef çok acı bir durumdur” diye konuştu. Trafik denetimlerinin artırılması ve ciddi önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Şifa Çolakoğlu, yanmayan ışıkların, çözülmeyen sorunların kanayan yara haline geldiğini söyledi.

30 katın üzerinde binalar olduğunu ve bu binalara bir yangın durumunda müdahale edebilecek ekipman olmadığını ifade eden Çolakoğlu, “İnsan güvenliği, can güvenliği bertaraf edilerek, bu izinleri veriyoruz” dedi. Bugünden itibaren devletin bu konularla ilgili tedbirlerini artırması gerektiğini kaydeden Çolakoğlu, eksik olan ekipman ve araçların giderilmesi gerektiğini söyledi.

Geçen yıldan bu yana eğitimle ilgili sorunların ancak yüzde 10-15’inin giderilebildiği tespitinde bulunan Çolakoğlu, pek çok binanın depreme dayanıklı olmadığının saptandığını ancak açılan ihalelere şirketlerin teklif atmadığını belirtti.

Geçmişte öğretmenlerin pek çoğunun 60 yaşını doldurup emekliye çıktığını kaydeden Çolakoğlu, bugün ise öğretmenlerin hakkını elde eder etmez emekli olmayı tercih ettiğini belirtti. İlk ve orta dereceli okulların ikinci döneme 51 muavin, 31 müdür eksikliğiyle başlayacağını ifade eden Çolakoğlu, ilgili sınavları 20-21 Mart tarihinde yapılacağından yaklaşık 2 aya yakın bir süre okullarda idareci eksikliği olacağını söyledi. Çolakoğlu, sınavların erkene alınmasının mümkün olup, olmadığını sordu.

“Tarikatların ülkenin eğitimine sızdığını” savunan Şifa Çolakoğlu, toplumda bu konuda endişe olduğunu ifade ederek denetim görevi olan Milli Eğitim Bakanlığından açıklama talep etti. Gazimağusa’da İlahiyat Koleji ihtiyacının neye göre belirlendiği sorusunu yineleyen Çolakoğlu, ilgili protokoldeki maddeler hakkında da bilgi istedi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da Çolakoğlu’na yanıt verdiği konuşmasına karne dağıtımıyla ilgili alınan son kararları açıklayarak başladı. Karnelerin yarın dağıtılacağını ancak hava şartları nedeniyle öğrencileri serbest bıraktıklarını ifade etti. Çavuşoğlu, karnelerin, veliler veya daha sonra öğrenciler tarafından alınabileceğini söyledi.

Eğitimin sorunlarını inkâr etmemek gerektiğini ancak 4 yılda neredeyse 20’ye yakın okul yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini kaydeden Çavuşoğlu, Rauf Raif Denktaş Meslek Lisesi’ni eylül ayında açmayı planladıklarını, Geçitkale Cumhuriyet Lisesi’nin ihalesinin gündemde olduğunu, Yeniceköy’de kullanılan okulu da meslek lisesine dönüştürmek istediklerini belirtti. Çavuşoğlu, Girne’ye çok acil bir ilkokul yapacaklarını dile getirdi. Şu anda 110 tane prefabrik sınıfı sisteme kattıklarını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, okullara ayrıca ambar ve sınıf olarak 20 tane daha prefabrik oda takviye yapacaklarını vurguladı.

Nazım Çavuşoğlu, Öğretmenler Yasası’ndaki kadro sayısında bir eksilme ihtimaline karşın yakın gelecekte Meclis’e bir yasa getireceklerini kaydetti. Çavuşoğlu, artan öğrenci sayısından dolayı öğretmen sayısını sürekli dengeleme ihtiyacı doğduğunu belirtti.

Atatürk Öğretmen Akademisi’nde (AÖA) geldikleri noktanın sevindirici olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, AÖA’yı, tarihindeki bütün başarılarının üzerine başarı ekletecek bir duruma getireceklerini söyledi.

İhalelere teklif atılmaması konusunun doğru olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, çok ciddi bir sıkıntı yaşandığını belirterek, buna bir çözüm bulmak zorunda olduklarını söyledi.

Birçok öğretmenin hizmet yılını doldurduktan sonra emekli olmak istediğini dile getiren Çavuşoğlu, son zamanlardaki en büyük motivasyon kaynağının “ikramiyelerin dövize karşı güçlü olması” olduğunu dile getirdi.

Ağustos ayından beri müdür ve muavini almak için çırpındığını belirten Çavuşoğlu, normal şartlarda emekli olmak isteyenleri 3 ay bekletme hakkı olduğunu ancak öğretmenlerin kaygı ve motivasyonlarını anlayıila karşıladığı için kimseyi engellemediğini vurguladı.

Lefkoşa’daki İlahiyat Koleji’nde öğrenci sayısının 1400’e ulaştığını dile getiren Çavuşoğlu, bu okula İskele ve Mağusa’dan gelen öğrenci sayısının 600 civarında olduğunu belirtti. Gazimağusa’da İlahiyat Koleji’yle ilgili bir talep olduğunu ve bu talebin karşılanması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, İlahiyat Koleji arazisinin Sunat Atun tarafından bağışlandığını ve okulun bir vakıf tarafından yapıldığını söyledi.

Namık Kemal Lisesi’nin de ihale sürecinde olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Gazimağusa’ya Fen Lisesi veya Anadolu Lisesi programını yürüten bir alternatif sunacaklarını kaydetti. Çavuşoğlu, eğitimin sorunların çözmeye devam edeceklerini vurguladı.

Konuşmasında “Tahsil Çağında Talebelere Yardım Derneği” ve ona bağlı yurtlarla ilgili eleştirilere de değinen Çavuşoğlu, yurt açılacaksa denetleyip, izni verenin kendileri olduğunu belirtti. Bahsedilen binada yurt açılması talebi olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, binanın “Tahsil Çağında Talebelere Yardım Derneği” adı altında bir derneğin mülkiyetinde olduğuna dair bilgilerin dolaştığını ifade etti. Çavuşoğlu, derneklerin kaymakamlığa bağlı olduğunu ancak bakanlık olarak kendilerinin de neler olup, bittiğini denetleyeceklerini kaydetti.

TAK

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir