Kadınlar için inşaat işinin çok da uygun görülmediği zamanlardı… Sabiha Rıfat Gürayman, bu konuda Türk kadınlarına öncü oldu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istiratgahının inşaatında büyük bir görev üstlendi.
Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisinin hikayesi 1910 yılında Manastır’da başladı. Babası Yüzbaşı Rıfat Bey, Kars’ta, Filistin’de, Balkanlar’da savaşmış bir subaydı. Babasının İstanbul’a görevlendirilmesinin ardından annesi ve kardeşiyle birlikte Üsküdar’a yerleşti.
Yüksek Mühendis Mektebi’ne ilk defa kız öğrenci alındı
Çocukluğu Kurtuluş Savaşı yıllarında geçti. İlkokulu Esma Sultan İlkokulu’nda tamamladı, daha sonraysa Nişantaşı Kız Ortaokulu’na gitti. Bir sonraki planı İstanbul Kız Lisesi’ne gitmekti, ancak o sırada eğitimde köklü değişiklikler yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk, yükseköğrenimde kızların daha fazla yer almasını istiyordu.
Yüksek Mühendis Mektebi’ne (İTÜ) o yıl son kez ortaokul mezunları alınacaktı. 1927-1928 öğrenim yılında ise ilk defa kız öğrenci kabul edildi. Sabiha Rıfat da bunu tesadüfen ziyaret ettiği bir arkadaşından duydu ve son günde kaydını yaptırdı. Yüksek Mühendis Mektebi’nde okuma hakkı kazanan 2 kadından biri oldu, diğeri ise lise mezunu Melek Ertuğ idi.
Voleybol hayatı da başarılarla dolu
Sabiha Rıfat, hem derslerinde başarılıydı hem de sporda oldukça aktifti. Okul yıllarında voleybol oynamaya başladı ve Yüksek Mühendis Mektebi’ndeki kız voleybol takımının kaptanı oldu. Daha sonraysa Fenerbahçe Voleybol Takımı’nda oynamaya başladı ve birçok resmi maça çıkarak erkek takımında oynayan ilk kadın sporcu oldu.
Mesleğinin ilk yılları zorlu geçti
1933 yılında mezun olan Sabiha Rıfat, o zamanlar Nafıa Vekaleti olarak anılan Bayındırlık Bakanlığı’na başvurdu ve Ankara Nafıa Müdürlüğü’ne tayini çıktı. Ancak meslek hayatında zorluklar onu bekliyordu.
Kadın mühendis olmayacağını düşünenler odasına girdiğinde onu görüp dışarı çıkıyordu. Ancak bu durum zamanla tersine döndü ve çevresinde büyük bir saygı gördü…
Sabiha Rıfat, ilk görevinde Ankara’nın Erzurum Çeşmesi ve Karaküllük semtlerinde ortaokul inşaatı yaptı. Ardından Ankara-Beypazarı karayolunda yapılacak bir köprü inşaatı için başvurdu ve “Şantiyede kadın olmaz” cevabını aldı. Ancak yılmadı, kararlılığını göstererek kendini kabul ettirdi.
1939 yılında ise sınıf arkadaşı Remzi Gürayman ile evlendi ve Gürayman soyadını aldı. 1941’de TBMM inşaatının kontrol şefliğini yaptı.
“Büyük devrimciye olan borcumun ağırlığı altında eziliyordum”
Ve tarih 29 Aralık 1945. Sabiha Rıfat Gürayman odasında Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği’nden gelen şu yazıyla karşılaştı…
“Anıtkabir Kontrol Şefliği ödevini bugüne kadar başarıyla yapmış olan değerli arkadaşımız Yüksek Mühendis Ekrem Demirtaş’ın ayrılması dolayısıyla açılan Kontrol Şefliğine Yüksek Mühendis Sabiha Gürayman getirilmiştir.
Sabiha Gürayman’ın bu yeni ödevinde de şimdiye kadar olduğu gibi muvaffakiyet göstereceğine olan inancımı tekrarlarken bütün arkadaşlarımın büyük tarihi yapının fevkalade olan önemini göz önüne alarak kendisine candan yardım etmelerini bilhassa rica ederim.”
Bu yazı sayesinde meslek hayatının en önemli eserine imza atacaktı. Onun geleceğini değiştiren, Türk kadınına çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk’e olan borcunun bir kısmını ödeyebileceğini düşünüyordu, mutluydu… O dönem yaptığı söyleşilerde de duygularını şöyle anlattı:
“1945’te bir kış günüydü. Rasattepe’ye doğru yola çıktık. Yol çamur, hava buz gibiydi. Arazide içinde sobası bile olmayan bir rasat binası vardı. O gün müteahhide inşaat sahasını teslim ettim, müthiş duygulanmıştım. Geride bıraktığım uzun yılları ve yürüdüğüm yolu düşündüm. Büyük devrimciye olan borcumun ağırlığı altında eziliyordum. Bu borcun hiç değilse küçücük bir parçasını ödeyebileceğim için bu ne kadar güzel bir rastlantı idi. Neden bilmiyorum, ilkokulda ezberlediğim iki mısra geldi aklıma. ‘Mezarımı derin kazın, dar olsun. Etrafında lale, sümbül bol olsun…’ Ağlıyordum…”
“Anıtkabir inşaatında görevlendirilmem beni çok sevindirmiş ve gurur vermişti. Bu görevi yerine getirmekle Türk kadınına çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk’e olan borcumun küçük bir bölümünü ödeyebilecektim.”
Kadınlara örnek oldu
Daha sonra Rasattepe’de çalışmalara başladı, detaylı bir jeolojik çalışma yapıldı. MTA tarafından 150 metre derinliğinde sondaj yapıldı ve temel zemin profili çıkarıldı. 10 Kasım 1953 tarihinde Atatürk’ün naaşı ebedi istirahatgahına nakledildi.
Sabiha Rıfat Gürayman da bu büyük görevden sonra meslek hayatını Yapı ve İmar İşleri Başkanlığı’nda Teknik Müşavir olarak sürdürdü. Daha sonra emekli olmaya karar verdi. Ancak emekliliğinden sonra da mesleğini bırakmadı, katıldığı toplantılarla katkı vermeyi sürdürdü. Yaşamı süresince birçok başarıya imza attı, kadınlara örnek oldu…
Emekliliğinden sonraysa Ankara’dan İstanbul’a taşındı ve yaşamını orada sürdürdü. 4 Ocak 2003’te 93 yaşında hayatını kaybetti. Kabri İzmir Doğançay Mezarlığı’nda bulunuyor.
Grafik: Hafize Yurt Ateş
TRT