Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı üzerinde görüşmeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi ile devam ediyor.

Komite’de vekiller, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ve bürokratların katılımıyla, 3 Milyar 189 Milyon 859 bin 600 TL’lik Bakanlık bütçesini ele alıyor.

UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki görüşme saat 20.00 itibarıyla başladı.

– İncirli: “Eczacılık mesleğini öldürdünüz”

Bütçe üzerine ilk sözü alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sıla Usar İncirli, “sahte reçete soruşturması” olarak adlandırılan olaya değindi.

İncirli, dünyada doğal afetlerin yanında “doğal olmayan afetlerin” de olduğunu söyleyerek, son 2 buçuk aydır yaşanan gelişmeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yaratılan bir “doğal olmayan afet” olarak nitelendirdi. Alınan kararı “yanlış ve eksik” olarak değerlendiren İncirli, bunun Sağlık Bakanlığına maliyetine işaret etti; Sağlık Bakanlığının hastanelerde ilaç bulunabilmesi için “pahalı olan ara alım” dahil almış olduğu tedbirleri sıraladı; Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından ödenmeyen ilaçların artık Sağlık Bakanlığı ve vatandaş tarafından ödendiğini söyledi.

Polisin 150-200 bin reçetenin peşine düştüğünü söyleyen Milletvekili incirli, suç tanımı da yapılmaması nedeniyle polisin “imkansız bir görevle” görevlendirildiğini savundu;“Siz bu ülkede eczacılık mesleği bitirdiniz” dedi.

Milletvekili İncirli bir ülkede bütün hekim ve eczacıların organize suç işleyemeyeceğini kaydederek, yapılması gerekenin önceden yapılan denetimle suç işleyenlerin tespiti olduğunu kaydetti. İncirli “bu şekilde böbürlenmenin” yanlış olduğunu söyleyerek, Bakanlık tarafından bakılması gerekenin Sosyal Sigortalar Dairesi’nin yapmış olduğu ödemeler olduğunu savundu.

Sosyal Sigortalar İdare Meclisi’nde bir sağlıkçının olmamasını da eleştiren İncirli, çöplerde bulunan ilaçların bir kısmının da bertaraf edilemeyen ilaçlar olduğunu kaydetti; sürecin doğru yönetilmesi çağrısında bulundu.

– Derya, toplumda kadının yaşadığı zorluklara değinerek, Bakanlığın çalışmalarını sordu

CTP Milletvekili Doğuş Derya da, ülkede kaçak işgücü ve kayıtsızlığın yerli işgücünün aleyhine olduğunu kaydederek, bu noktada gençlerin istihdam edilmesine yönelik bir projenin gerekliliğine dikkat çekti.

Özel sektörde örgütlenme olmamasından dolayı ciddi hak gaspları yaşandığının herkes tarafından bilindiğini belirten Derya, en azından belli sayıda personeli olan şirketlerde toplu sözleşme gibi birtakım haklarının güvence altına alınabileceğini söyledi; toplumsal hareket sendikacılığını örnek verdi.

İş kazalarında denetimin önemine vurgu yapan Derya, Bakanlık bünyesinde müfettişlere ilişkin rakamları ve çalışmaları sordu. Derya’ya cevap veren Bakan Gardiyanoğlu, münhali açıyor olduklarını kaydetti.

Derya, kadınların işgücüne katılımının teşvik edilmesi için çeşitli meslek örgütleriyle birlikte eskiden eğitimler olduğunu hatırlatarak, bunun durmuş olduğunu gözlemlediğini kaydetti.

Nüfusunu bilmeyen bir ülkenin kalkınma planı yapmasının kolay olmadığını belirten Derya, projeksiyon rakamlarına göre, ülkedeki kadın nüfusunun yüzde 60’ının çalışabilir yaşta olduğunu belirtti. Çalışma Dairesi Müdürlüğünün 2021 yılı faaliyet raporuna göre, Daire’ye iş başvurusunda olan kadın sayısının erkek sayısının iki katı olduğunu, ancak işe alınmadıklarının görüldüğünü söyledi.

Verilere göre, iş piyasasında açılan münhallerin yüzde 60’ının erkekler için yüzde 40’ının kadınlar için açıldığı bilgisini paylaşan Derya, bu kapsamda işe alınan kadın sayısının da başvuran kadın sayısının dörtte biri olduğuna dikkat çekti.

Derya, öte yandan, dünyada kadınların daha yoğun olarak emeğin yoğun işlerde istihdam edildiğine, ülkede kadınların bu tür işlere bile erişiminin zor olduğuna değindi.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOÇED) Yasası hükümlerine işaret eden Derya, kadına şiddetin önlenmesinin önüne geçilebilmesi yolunda kadının güçlendirilmesi için kadın istihdam şubesinin açılması gerektiğini ifade etti.

Sosyal Sigortalar verilerine göre, evde, pasta börek yapımı, terzilik gibi toplumda kadının görevi olarak görülen görevlerin bile piyasada erkek tarafından domine edildiğini söyleyen Derya, Sosyal Sigortalar’ın verilerine bakıldığında “kadınlar çalışıyorsa bile sosyal güvenceden yoksun çalıştığını” savundu. Sosyal sigortalı çalışma anlamında Lefke, Güzelyurt ve İskele bölgelerinin başı çektiğini ifade eden Milletvekili Derya, buna ilişkin proje çağrısında bulundu.

Doğuş Derya, sosyal yardımın yükseltilmesinin önemine de vurgu yaparak, ülkede 601 kadının “analık yardımı” aldığını, destekleyecek kimsesi olmayan insanların çocuklarına bırakacak bir yer sağlanmamasından dolayı çalışamadığını ve yardıma muhtaç bırakıldığını savundu; bakım hizmetleri kurumlarının açılmasının önemini dile getirdi. Derya, bunun yanında Çocuk Yuvası’ndaki gözlemlerini paylaşarak, evlat edinme prosedürünün kolaylaştırılması gerektiği görüşünü dile getirdi.

Kadının “görünmeyen emeğinin” maliyetinin hesaplanması halinde, bu emeğinin karşılığının bir daire müdürü maaşına denk geldiğinin görünebileceğini belirterek, “toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin” olması gerektiğini söyledi.

Derya, ev kadınlarının sosyal güvenlik sistemine zorunlu olarak dahil edileceği bir yasa değişikliğine gidilmesi gerektiğini de kaydetti.

TOÇED Yasası’nda şiddetle müdahale birimlerinin açılması öngörülmesi üzerine poliste ilgili birimin açıldığını anlatan Derya, bununla ilişkin poliste zafiyet yaşandığını savundu, bu birimin Lefkoşa dışında aktif çalışmadığını öne sürdü. Derya, polis raporlarında kadına şiddette düşüş olduğu gibi görüldüğünü ancak bunun TOÇED’e yapılan başvurularla karşılaştırıldığında doğru olmadığını ortaya çıktığını ifade etti.

Adli yardım alan kadın sayısındaki artışa da dikkat çeken Derya, bu hizmete erişebilmiş kesimin “şanslı kesim” olduğunu dile getirdi, ALO 183 Adli Yardım gibi olanaklar hakkında kampanyalar yapılması gibi, görünürlüğünün artırılması gerektiği düşüncesini paylaştı.

Derya, Sosyal Hizmetler Yasası’ndaki 16 yaş kriterine de eleştirilerde bulunarak, değiştirilmesi talebini yineledi.

İstanbul Sözleşmesi’nin 2011 yılında bu ülkede yürürlüğe girdiğini hatırlatan Derya, son koordinasyon protokolünün bu sözleşmeye atıfta bulunduğu için imzalanmadığına yönelik iddiaları sordu.

-Özdenefe: “Reçete meselesi ile ilgili Bakanlığın acilen alması gereken önlemler vardır”

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, eczane ve ecza depolarının kapanma noktasına geldiğini belirterek, “Reçete meselesi ile ilgili Bakanlığın acilen alması gereken önlemler vardır” dedi.

İşgücü piyasasında cinsiyete dayalı eşitsizliğin çok ciddi boyutta olduğunu söyleyen Özdenefe, kendi nam ve hesabına çalışan kadınlara yönelik geçmiş hükümet dönemlerinde bazı çalışmalar olduğunu anımsattı ve şu an bu hususta bir çalışma varsa bununla ilgili bilgi istedi.

Ulusal Birlik Partisi’ne de eleştirilerde bulunan Özdenefe, UBP’nin ülkeyi yönetme iradesi olmadığını savundu.

Özdenefe, yasalarda kadına yönelik yer alan ayrımcılıklar olduğuna dikkat çekerek, önerilerini paylaştı.

TAK

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir